12 Kasım 2012 Pazartesi

BU BİZİM ŞİİRİMİZ



Bir suyun akışına yanan susuz kalmış topral gibi,
Gün sızıyor saçaklardan ince ince ve nazikçe,
Biz birbirimize söz vermişiz,
Ölünceye kadar seveceğiz diye,
Birlikte bir elmayı paylaşır gibi,
Paylaşmışınız hayatlarımızı.

Uzun bir kervanla güneşe yol alan aşıklarız,
Ağır ağır gitmekde kervanımız,
Aydınlığı iki ayrı sevinçle  kapılıyoruz,
İki ayrı sevinci paylaşmışız, sevdiklerimizla,
Şurada dinlensek mi yürüsek mi biraz daha?
Ötelere uzanmış köşeyi bile dönemeden,
Birkaç yüzyıl gelecekden el sallıyoruz,
Bizim gibi sevda çekenlere.

Bu bizim şiirimiz söylensin dillerde,
En küçük bir kıpırtıda sonsuzluğa ulaşıyoruz,
Bir kelebek kanadının uçuşunda büyüleniyoruz,
Üşütür gibi titreten içimizi sevdanın yeli,
Şimdi denizin sesiyle haykırıyoruz,
Rüzgarın yelesinde yükseliyoruz,
Uçuşan saçlarımız mı yoksa sevda ateşi mi?
Saçlarımıza konan düşen yıldızlar mı ?

Aramıza girmesin yaban eller,
Uzun uzun olmasın ayrılıklar,
Bütün zamanları şimdiden gören,
Zümrüdü Anka'nın sırtında yükselen BİZ,
Ve yaşayacağımız hayallerimiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder