29 Mart 2013 Cuma

KUŞKONMAZ YEMEKLERİ

Kuşkonmaz

100 g kuşkonmaz sadece 14 kalori içerdiğinden, perhiz için ideal bir gıda sayılmaktadır. C vitamini ve potasyum bakımından zengin olan kuşkonmaz ayrıca vücuttan su atıcı bir etki de yapar.

Yeşil, mor ya da beyaz kuşkonmaz sağlık demektir. İçinde bol bulunan C, E, B1, b2 vitaminleri, folik asit (kan için), fosfor, kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi mineraller sağlık açısından son derece yararlıdır.

20 Gr Sana Klasik
1 Tatlı Kaşığı tuz
1 Çay Kaşığı karabiber
0,5 Adet limon
1 Kg. Kuşkonmaz
3 Adet yumurta

Kuş konmazlar parmak uzunluğunda kesilip güzelce yıkanır. Kaynayan suya tuz ve limon atılır, kuşkonmazlar yumuşayana kadar pişirilir. Tavada yağı ısıttıktan sonra kuş konmazlar biraz kavrulur, üzerine yumurta kırılır karıştırılır.

HAŞLANMIŞ KUŞKONMAZ

Kuşkonmazları yıkayarak soyun, alt uçlarını kesin. Daha sonra boyuna ve ortadan keserek küçültün. Buhar tenceresinde susuz olarak haşlayınız, bir servis tabağına yan yana diziniz. Limon, tuz ve zeytinyağından oluşan sosu üzerine dökerek servis yapınız. 

SOTE KUŞKONMAZ

1kilo kuşkonmaz (2 bağ)
3 çorba kaşığı tepeleme yağ

1) Kuşkonmazları teker teker alıp 2 santim çiçekli kısmına dokunmadan kabak soyar gibi güvecin üzerine dikkatlice soyunuz. Bol suya atıp kırmadan 3 defa yıkayınız.
2) Sonra baş taraflarını aynı yönde ve aynı hizada olmak üzere ovucunuzun içinde bir demet yapınız. Sıktıktan sonra sicimle 2-3 yerinden parçalamadan bağlayınız. Dip taraflarını 2 santim kesiniz.
3) Bol kaynar tuzlu suya, bağladığınız kuşkonmazları atıp ilk taze olduğu zaman 8-10 dakika, sonraları ise 12-15 dakika haşlayınız.
4) Üzerine temiz bir bez kapatınız. Yalnız devamlı sapını hafif sıkarak pişip pişmediğini kontrol ediniz. Sicimlerinden bir çatalla tutup, kuşkonmazları kırmadan çıkarınız.
5) Sicimlerini çıkardığınız kuşkonmazların 6 santimlik baş kısımlarını kesip sıcakken tereyağı içinde çeviriniz. Bir servis tabağına koyup servis yapınız.

Not: Kuşkonmazın artan kısımlarını atmayınız ayrıca servis yapınız.

KUŞKONMAZ

Çeşitleri:
Memleketimizde pek fazla tanınmış bir sebze değildir. Tarım müesseselerimiz ile büyük illerimizdeki bazı meraklı Bahçeciler tarafından, yeni yeni ziraatına başlanmıştır.
En fazla bilinenleri:
1) Fransız kuşkonmazları: Kalın gövdeli, beyaz etli, pembe erguvan uçludurlar.
2) Alman kuşkonmazı: Bu da verimli ve makbul bir çeşittir, diğerlerinden farkı uç kısmının beyaz olmasıdır. Ucu toprak yüzüne çıktıktan bir müddet sonra dahi beyazlığını muhafaza edebilir.
Kuşkonmaz ziraatı:
Üretilmesi tohumları iledir. 40-50 adet tohum 1 gram gelir. Çimlenmesini 3 - 5 yıl koruyabilir. İlkbaharda; Mart, Nisan aylarında toprak ısınmaya başlayınca tohum ekimine başlanır. Ekilişlerinden 20-30 gün sonra çimlenme başlar. Çimlenmeyi kolaylaştırmak, zamanı kısaltmak için, tohumların daha önceden ıslak kuma katlanmaları veya hiç olmazsa 2 3 gün kadar suda ıslatılmaları faydalı olur.
Tohumlar, tohum tavalarına, çizgi usulü ile ekilirler. İlkbahardan sonbahara kadar yapılacak bakım işleri: Ot alması, küçük çepinlerle toprak kabartılması, gerektikçe sulanmaları, zararlılarla mücadele ve seyreltmeden ibarettir. Sonbahara kadar böylece geliştirilen genç kuşkonmazlar (50) santim kadar boylanırlar. Sonbaharda havaların serinlemesi ile kuşkonmaz dal ve yaprakçıkları sararıp solmaya başlar. Kış başında da kururlar. Kuruyan kısımları, toprak yüzünün 10 santim üzerinden kesilerek yakılır. (Pençe) diye özel isim verilen kökler ise kış aylarını bulundukları tavalarda geçirirler.
Pençeleri, birinci senenin kış sonunda, topraktan çıkarıp asıl yerlerine dikmek de mümkün ise de, çoğunlukla, bulundukları tavalarda bir yıl daha bırakılarak, iyice gelişip kuvvetlenmeleri sağlanır. Ve ikinci senenin kış sonunda – iklim yumuşak ise kış içinde – daha da kuvvetlenen pençeler, tohum tavalarından bel aleti ile çıkarılarak asıl yerlerine dikilerek kuşkonmazlık tesis edilir.
Pençelerin yerlerine dikimleri:
Kuşkonmazlar bulundukları yeri uzun yıllar işgal edeceklerinden, bahçedeki toprak iyi seçilmeli, kış içinde gübrelenip, derin sürülmüş olmalıdır. Kış sonuna doğru sürüm tekrarlanıp toprağın düzlemesi yapılır. Tezekler kırılır, yabancı otlardan temizlenir. Sonra birbirine paralel olarak 15-30 metre uzunluğunda 40 santim derinlik, 40 santim genişliğinde hendekler açılır. Hendekler arası 100-150 santim kadardır. Çıkarılan toprak hendeklerin iki tarafına atılır. Hendek içindeki toprak, her 40 - 50 santimde bel aleti ile kabartılır. Kabartılan yerlere tenekelerle iyi çürümüş gübre ve mümkünse bir miktarda ince kum dökülerek 40-50 santim mesafeler ile küçük kümbetler teşkil edilir. Kümbetlerin yüksekliği 20 santim kadar olmalıdır. Hazırlık tamamlanınca, pençelerin sökümlerine başlanır.
Genellikle kış sonuna doğru bel ile sökülen pençelerin uzunca ve yaralanmış köklerinin uçları alınır ve hemen kümbetlerin üzerine (Tabla) şeklindeki pençeler yerleştirilip birazda bastırılarak dikime başlanır. Üzerlerine kürek veya tenekelerle kumlu gübre dökülerek (10) santim kadar örtülürler. Mevsim kurak gidiyorsa süzgeçli kovalarla sulanarak kök ve toprağın oturuşması sağlanır. Bundan sonra yapılacak işler: Sıra üzerleri ve aralarının ota boğdurulmaması, sıcak yaz aylarında sıra yanlarında açılan harklara su salınması ve sulamanın, bölge özelliğine göre 3-6 defa tekrarlanması, çapa yapılarak toprak kabartması ve her çapada, yanlardan bir miktar toprak çekilerek 2 - 3 defa da hendeklerin toprak yüzüne kadar doldurulmasından ibarettir. Dikim yılında kuşkonmazlardan mahsul alınmaz. Kuvvetlenmeleri için (kendilerine çalıma) larına müsaade edilir. Sıra araları geniş olduğundan bu boşluklardan faydalanmak üzere ilk yıllarda (Bodur fasulye-Bakla-Bezelye) yetiştirmek mümkündür. Sonbahara kadar böylece devam edilir

Mevsim icabı tekrar yaprak sararmaları ve kurumalar olacaktır. Dal kesimi gene tekrarlanır.
Kuşkonmaz dal ve yapraklarında bol miktarda potas bulunduğundan yakıldıktan sonra külleri aynı yere serpilir. Kış aylarında ara yerde başka bir kışlık sebze yetiştirilmiyorsa pullukla sürülür veya bellenerek toprak kabartması yapılır.
Balık sırtlarının hazırlanışı:
Kuşkonmazlık tesisinin ikinci senesi –az da olsa bir miktar mahsul alabilmek için- pençelerin sıra üzerlerine kumlu hafif toprak çekerek balık sırtları teşkil edilmesine başlanabilir. Bunun için: Kış sonuna doğru yapılan toprak işlemesinden sonra, sıra aralarındaki yumuşak toprak, geniş yüzlü çapa veya küreklerle yavaş yavaş, muntazam şekilde hendek üzerine, yani kuşkonmaz sıraları üzerine çekilir. Teşkil edilen balık sırtlarının toprak yüzünden yüksekliği 30-40 santim kadar olmalıdır. Görünürde taş, çakıl, ot parçası, tezek bırakılmaz.
Kuşkonmaz hasadı:
Kuşkonmazlık tesisinin ikinci veya üçüncü yılından itibaren yemeklik kuşkonmaz hasadına başlanır. Kış sonunda balık sırtları tamamlanan kuşkonmazlıktan, bölge özelliğine göre, Mart, Nisan veya Mayıs ayları içinde ilk hasat başlar. Hasat müddeti ortalama 2 ay kadar sürer ve bu müddet içinde her ocaktan 8 - 10 sürgün kesilir. Bunun için sabahları sırtlar arasında dolaşılır. Uçları toprak yüzüne henüz çıkmış, fakat güneş görme fırsatını bulmadığı için asimilasyon sonucu yeşil renk alamamış olan sürgünler görülünce, üzerindeki toprak el ile yavaşça yan kenara çekilerek sürgün ortaya çıkarılır. Pençeye ve yanındaki daha küçük diğer sürgünlere zarar vermeden kesilip alınır. Ve tekrar aynı toprakla iyice doldurulup örtülür, düzeltilir, geniş ölçüde yetiştirme yapan meraklı bahçeciler, hasadı daha kolay yapabilmek için uzun saplı ve demirden yapılmış, ucu yassı ve keskin özel kesici kaşıklar kullanırlar.
Böylece toplanan kuşkonmazlar temiz suda yıkanır, boylarına, kalınlıklarına, kalitelerine göre ayrılırlar, yarımşar veya birer kiloluk demetler halinde satışa çıkarılırlar.
Verim:
Eğer köstebek, kör fare ve emsali zararlılardan korunabilir bakım işleri de zamanında ve gereğince yapılabilirse dekardan alınan mahsul miktarı 250 kilodan 500 kiloya doğru yükselir. Bu miktar ilk yıllarda, yani kuşkonmazlık genç iken azdır fakat 4-5 inci yıllardan sonra mahsul miktarı fazlalaşır. Kuşkonmazlıktan devamlı olarak 12 - 15 yıl mahsul kesmek mümkündür. Bu uzun müddet sonunda kocalma, verimsizlik başlar. Ver artık kuşkonmazlığı bozarak, bahçenin başka bir yerinde tekrar kurmak icap eder. Eğer bahçede devamlı kuşkonmaz yetiştirmek istiyorsak sökümden 3 - 4 yıl önce yeniden tohum ekip fide yetiştirmeye ve gereken diğer hazırlıklara başlamak lazımdır.
Hasattan sonra kuşkonmazlıkta yapılacak işler:
1,5 - 2 ay kadar süren hasat kampanyasından sonra sıcakların da fazlalaşması ile mahsulde bir duraklama, kalitede bozulma görülmeye başlar. İşte bu devrede hasada son verilir, sürgünlerin kendi halinde büyüyerek kuvvetlenmeleri, pençelerin de ertesi yıl tekrar mahsul vermeleri için kendilerine çalışmaları sağlanır. Bu suretle 50 - 150 santim boy alan ve her pençeden 5 - 6 adet meydana gelen sürgünler sonbahara kadar kendi haline bırakılır. Gelişip yükselen yeşil sürgünler dallanıp ince ince yapraklanırlar. Dişi olanlar çiçeğe kalkar, erkek olanlar bunları döller. Sonbaharda sararan dalların kesiminden sonra balık sırtları çapa yardımı ile bozularak parsel düz bir hale sokulur. Köklerin havalanması için sıra aralarının yeniden sürümü veya bellenmesine geçilir, kış gübrelemesi yapılır.

KUŞKONMAZ


Kuşkonmaz Yetiştiriciliği
1. Ekonomik Önemi, Anavatanı ve Yayılma Alanları
Kuşkonmaz halkımızca iyi tanınmadığı için ülkemizde önemli miktarlarda üretilip tüketilen bir sebze değildir. Halkımızın kuşkonmaz tüketim alışkanlığı hemen hemen yok gibidir. Buna karşılık kuşkonmazın anavatanının Ön Asya olduğu pek çok araştırıcı tarafından kabul edilmiştir. Nitekim ülkemizin çok büyük bir bölümünde kuşkonmazın yabani formlarına geniş ölçüde rastlanmakta, bulunduğu yörelerde sebze olarak değerlendirilmektedir. Nitekim İzmir ve çevresinde, Aydın, Muğla ve Manisa?da yabani formları bulunmakta ve ilkbaharda sebze olarak değerlendirilen yabani otlarla birlikte pazarlanmaktadır.

Ön Asya ve Avrupa?da 100?e yakın yabani türünün bulunduğu bilinmektedir. Kuşkonmaz eski dünyanın bitkisidir.

Ülkemizde 1960?lı yıllarda taze olarak ihraç amacıyla yetiştirilmesi yapılmış, ülke içinde bu sebzeyi tanıyanlar ve ülkemizde bulunan yabancılar tarafından tüketilmiştir. O yıllarda ulaştırma imkanlarının çok sınırlı olması nedeniyle ihraç amacıyla üretilen kuşkonmazlar pazarlanamamış, iç pazarda tüketim alışkanlığının bulunmamamsı nedeniyle de kurulmuş bulunan sınırlı miktardaki kuşkonmazlık bozulmuştur. Daha sonraki yıllarda zaman zaman konservelik üretim için girişimler olmuşsa da üretimi ekonomik boyuta ulaşmamıştır.

Kuşkonmaz üretim ve satışında ülkemizin büyük şansı olmasına karşılık bu sebzenin üretiminde ve pazarlanmasındaki özel isteklerin de etkisiyle ülkemizde yayılamamıştır. 1997 yılında İzmir-Menemen?de teşvik alınarak kurulmuş bulunan büyük plantasyon dışında ekonomik üretimi bulunmamaktadır denilebilir. Bu günkü durumu itibariyle ekonomik önemi olmayan bu sebzenin iyi bir organizasyonla ülkemiz için iyi bir ihraç sebzesi olacağı söylenebilir. Ülkemizde üretilen kuşkonmaz miktarının 12 ton civarında olduğu bildirilmektedir.

Ön Asya, Asya ve Avrupa?da yüze yakın türü bulunan bu bitki, en büyük üretim alanına yeni dünya ABD?de ulaşmıştır. ABD?nin California, New Jersey, Washington eyaletlerinde ve Avrupa pazarları için önemli miktarlardaki kuşkonmazın Afrika ülkelerinde yetiştirildiği görülmektedir.

2. Morfolojik Özellikleri

2.1. Kök


Kuşkonmaz fide döneminden itibaren çok yoğun ve gelişmiş bir kök yapısına sahiptir. Bir yıllık kuşkonmaz pençeleri dahi sayıları 10-14?ü bulabilen ve enine kesitleri 4-7 mm arasında değişen ve 50 cm toprak derinliğine kadar ulaşan köklere sahiptir. Kuşkonmazda kökler depo kök şeklindedir ve üzerinde az miktarda saçak kök bulunur. Depo görevi gören bu etli kökler zamanla yaşlanır ve ölürler, bunların yerinde yenileri meydana gelir. Bu yeni köklerin toprak yüzeyine yakın kısmında sürgünlerin meydana geldiği taç bulunur. Hasat edilen sürgünler bu taç üzerinden çıkarlar.

Bitki gelecek yıl ilkbaharda meydana getireceği sürgünler için gerekli besin maddeleri depo köklerine biriktirir. Yaşlanan bu kökler zamanla çürüyerek kaybolur. Onların yerine yan taraflardan yeni depo kökler meydana gelir. Bu köklerin taç kısmında da sürgün uçları ve daha sonra ertesi yılda da sürgünler gelişir. Bu şekilde yıllarca devam eden kültür sırasında bitkilerin yerleri değişir. Esasen eski kökler çevrelerine bıraktıkları atıklar nedeniyle orada yeniden kuşkonmaz yetiştirilmesi durumunda yorgunluğa neden olurlar. Bu nedenle kuşkonmazlık bozulduktan sonra toprağın mutlaka dinlendirilmesi gerekir yada başka bir bitki ile münavebe yapılmalıdır. Kuşkonmaz üretiminde bu özellik büyük önem taşır. Kuşkonmazda depo görevi gören köklerin önemli özelliklerinden birisi de üzerlerinde çok tabakalı ve mantarlaşmış bir kabuk dokusu taşımalarıdır. Kuşkonmaz pençelerinin esas yerlerine aktarılmaları esnasında zarar gören depo kökler gelişmezler ve oldukları gibi kalırlar, bunların yerine yenileri gelişir. Kuşkonmaz kökleri toprakla bir sonraki kültür bitkisi için çok yararlı olan önemli miktarda organik madde kalmasını sağlarlar.

2.2. Gövde


Kuşkonmaz gövdesi çok dallanmış yapıdadır. Parlak, sert ve odunsu yapıdaki gövdesi 120-180 cm kadar boy alır. Gövde içindeki boşluk küçüktür. Bitki ilk yılda genellikle tek gövde geliştirdiği halde, daha sonraki yıllarda çok sayıda gövde meydana getirir.

Gövde sonbaharda sararak kurur. Bitki gövdesini her yıl yeniler. Gövdeyi meydana getiren etli yapıdaki sürgünler bitkinin yenen kısmını oluşturur. Gövde toprak altında iken gevrek yapıdadır, kolayca kırılır. Sürgün yaşlandıkça dokularda oluşan selülozik yapı ile dayanıklılık kazanır. Gövde toprak yüzüne çıktıktan sonra da ilk 15-18 cm?lik bir kısmı gevrekliğini korur.

2.3. Yaprak


Kuşkonmaz bitkisi çok büyük miktarda ve sayıda küçük, dar, ve iğne şeklinde yapraklar oluşturur. Yapraklar gövdenin yaşlanması ve mevsimin ilerlemesi ile birlikte sararak dökülürler.

2.4. Çiçek


Kuşkonmaz iki evcikli bir bitkidir. Ancak tek evcikli bitkilere de rastlanmaktadır. Erkek bitkilere dişi organ, dişi bitkilerde erkek organ dumura uğramıştır. Çiçek altılı yapıdadır. Erkek çiçekler dişi çiçeklerden daha büyüktür ve taç yapraklar dışa doğru kıvrılmış durumdadır. Hafif kavun içi renktedir. Erkek organların çiçekle bağlı bulunduğu yerin orta kısmında dumura uğramış dişi organ bulunur. Kuşkonmaz bitkileri ilk yılda vegatif kalırlar, 2. Yılda bitkilerden bazıları çiçeklenir, 3. Yıldan itibaren bitkilerin tamamı çiçeklenirler. Bitkilerin cinsiyeti kesin olarak 3-6?ıncı yıllar arasında tespit edilebilmektedir. Zira 6-7?inci yıldan sonra bitkilerin çoğu çiçek meydana getirmezler.

Çiçeklenme hasada bağlı olarak bir ay kadar gecikebilir. Ege bölgesinde Mayıs ayında, Marmara?da Haziran ayında Orta Anadolu?da Ağustos ayı başında çiçeklenir.

Buna karşılık dişi çiçekler erkek çiçeklere göre daha küçük (3-5 mm) boydadır. Bazı bitkiler üzerinde seyrek de olsa erselik yapıdaki çiçeklere rastlanır. Bu erselik çiçekler erkek çiçeklerin büyüklüğündedir. Erselik yapıdaki bu çiçeklerde genellikle kendine döllenme hakimdir. İzolasyon mesafesi 500 m?dir.

2.5. Meyve


Kuşkonmaz meyveleri üzümsü bir meyvedir. Başlangıçta küçük bir nohut büyüklüğünde ve yeşil olan meyveler olgunlaşınca kırmızı renk alırlar, daha sonra da yumuşak bir yapı kazanırlar. Tohumlar meyve kabuğu içinde bulunan salça kıvamında bir sıvının içinde yer alırlar. Üç bölmeli meyve 4-6 tohum taşır. Bitkiler en erken 2. Yılda meyve meydana getirirler. Meyve oluşturma 7. Yıldan sonra hızla azalır ve ortadan kalkar.

3. Tohum ve çimlenme özellikleri
Kuşkonmaz tohumları siyah renkli, böbrek şeklinde basık, 3-4 mm genişlik, 3-4 mm uzunluk ve 2 mm kadar kalınlığa sahip iriliktedir. Yassı tohumlar yanında yuvarlak bir saçma şeklinde ve iriliktedir. Yassı tohumlar yanında yuvarlak bir saçma şeklinde ve iriliğinde tohumlara da rastlanır. 1gr?da 40-55 adet tohum bulunur. Tohum kabuğu çok kalındır. Çimlenme süresi optimum şartlarda 15, kötü şartlarda ise 30 gün kadardır. 20-30 °C arası sıcaklıkla çimlenme için uygun sıcaklıklardır. Sebze tohumları içinde en geç çimlenen tohumlar arasında yer alır. Tohumlar çimlenme güçlerini 3-6 yıl muhafaza ederler. Kuşkonmaz tohumlar karanlıkta daha iyi çimlenirler. Işık çimlenme yüzdesine olumsuz etki eder. Çimlenme döneminde topraktaki nemin iyi korunması gerekir. Kuşkonmaz tohumlarının yüzeysel ekimi, tohumun geç çimlenmesi nedeniyle tohumun kuruda kalmamasına ve çimlenme yüzdesinin düşmesine neden olur.

4. Yetiştirilme İstekleri


4.1. İklim isteği


Kuşkonmaz iklim istekleri bakımından seçici bir sebze değildir. Afrika?dan Kuzey Avrupa ülkelerine kadar geniş bir coğrafyada başarıyla üretilmektedir. Başarılı bir kuşkonmaz üretimi için hasat döneminin mümkün olduğu kadar az yağışlı veya yağışsız geçmesi gerekir. Zira hasat sırasında yaralanan kısımlar yağışlı havalarda çürüyerek çok sayıda bitki tacının yok olmasına yol açabilmektedir. Bitki tacının toprağın derinliklerinde olması, bitkinin düşük ve yüksek sıcaklıklara dayanmasına ve bitkinin geniş bir coğrafyada yaşamasına imkan verir.

4.2. Toprak isteği


Kuşkonmaz yetiştiriciliğinde en önemli rolü oynayan faktörlerden birisi topraktır. Kuşkonmaz, yer fıstığından başka hemen hiçbir kültür bitkisinin yetişemediği kadar hafif karakterli topraklarda başarıyla yetiştirilir. Bu nitelikteki topraklarda uygulanacak iyi bir gübreleme programı ile yüksek verime ve kaliteli kuşkonmaz üretimine ulaşmak mümkündür. Buna karşılık ağır topraklarda üretim yapmak daima zor ve risklidir. Ağır topraklarda taç çürümesi ve bitki ölümleri önemli ölçüde artar. Kuşkonmazlarda en önemli maliyet unsurlarını toprak işleme, ocakların temizlenmesi ve ürünün hasadı oluşturduğundan ağır topraklarda maliyet katlanarak artar. Ayrıca sürgünlerin şekli bozulur. Kuşkonmaz yetiştiriciliği başka amaçla değerlendirilemeyen kumsal alanların tarıma alınmasını da sağlar. Bu nedenle kuşkonmaz üretiminde toprak özellikleri gözardı edilmeyecek derecede belirleyici rol oynar. 5.0-8.0 pH değerleri arası uygun değerlerdir.

5. Yetiştirilme Şekli


5.1. Toprak hazırlığı, ekim ve dikim


Daha öncede belirtildiği gibi kuşkonmaz tohumundan elde edilen ve pençe olarak adlandırılan fideleri ile üretilir. Zorunlu hallerde pençenin taç kısmını üzerinde 1-2 adet sürgün ucu bulunacak ve saçak kök taşıyacak şekilde birkaç parçaya bölmek suretiyle bitkiyi vegetatif olarak üretmekte mümkündür. Ancak bu yöntem pratikte kullanılmaz.

Kuşkonmaz yetiştirilecek her dekar alan için 50 m²?lik soğuk yastık hazırlanır. Bu yastığa 10x10 cm aralıklarla kare şeklinde ekim yapılır. Ekimin toprağın 2-3 cm derinliğine yapılması gerekir. Yüzeysel yapılan ekimlerde toprak yüzeyi kolayca kuruyacağından çimlenme aksaklıkları görülür. Esasen çok kalın kabuklu olan kuşkonmaz tohumu 3-4 hafta gibi uzunca bir sürede çimlendiğinden toprak neminin bu kadar uzun süre muhafaza edilmesi itina gerektirir. Tohum üzerini örten harcın organik maddelerce zengin olması sağlanarak, nem tutma kapasitesi ve süresi uzatılır. Bu şekilde ekilen tohumlar 3-4 hafta içinde çimlenerek gelişmeye başlarlar. Düzenli sulama ve bakım uygulanarak bitkilerin düzenli gelişmeleri sağlanır. Birinci yılda bitkiler 15-20 cm boy aldıklarında bitkilerin yapraklarına gelmeyecek şekilde sıra aralarına nitrat formunda azot uygulanarak gelişmenin daha iyi olması sağlanır. Aynı yıl içinde kuşkonmaz bitkileri ortalama 30 cm kadar boy alırlar. Kuşkonmaz fideleri sonbaharda hayat devrelerini kapatarak toprak üstünde gövde ve yapraklarını kuruturlar. Kışı bu şekilde geçirirler. İlkbaharda dikim yapılacağı zaman pençeler köklerine zarar vermeden dikkatli bir şekilde sökülürler. Toprak üstünde kurumuş bulunan gövde kesilerek uzaklaştırılır. Taç kısmında en az 5-6 sürgün ucu bulunan pençeler dikim için ideal büyüklüktedir. Pençeler söküldükten sonra hemen dikilmezlerse kuru kum veya torf içinde katlanmalıdır. Rutubetli ortamlarda katlanan fidelerin kökleri yaralanan kısımlarından kolayca çürürler. Pençelerin söküm ve dikime hazırlanması sırasında yaralanmamaları büyükp önem taşır.

Toprak doğal ve yapay gübrelerle gübrelemesi yapılarak 50 cm derinliğinde sürülür ve daha sonra 35-40 cm derinlikte ikinci defa sürülerek dikim gününe kadar bekletilir. Özel pullukları ile 120-140 cm sıra arası mesafe verilerek, mümkünse kuzey-güney istikametinde, 35-40 cm derinliğinde daha sonra dikimin yapılacağı karıklar açılır. Bu özel pulluklar taban genişliği 30-40 cm, derinliği 35 cm olan kenarları sıkıştırılmış bir kanal açarlar. Şekil 8 a?da bu karıkların dikim yapılmadan önceki görünümü şematik olarak verilmiştir. Bu şeklide açılan karıklara dikimden önce, verilecek sıra üzeri mesafelere gelecek şekilde (her pençenin dikileceği yer) önce ½ oranında yanmış ahır gübresi, ½ oranında toprak karışımından oluşan 4-5 cm kalınlığında (bir dolu kürek) harç konur ve kuşkonmaz pençeleri özenli bir şekilde bu harç içine dikilir. Pençelerin üzeri yine bu harç ile 3-5 cm kalınlıkta örtülür. Daha sonra bitkilerin toprakla temasını tamamlamak için su verilir. Havalar yağışlı, toprak tavı iyi ise sulamaya da gerek kalmaz. Dikimde taçların bir üzerinde olacak şekilde (ip çekilerek) dikilmesine dikkat edilir.

Dikim yapılırken ipin bağlanmış olduğu sıra başındaki kazıkların yıllarca dayanacak bir malzemeden yapılmasına özen gösterilir. Zira hasat yılından itibaren bitki sıraları üzerinde oluşturulacak kümbetlerin tam sıranın üzerinde olması gerekir. Aksi taktirde istenilen uzunlukta ve kalitede sürgün hasat etmek mümkün olmaz Dikimle birlikte sıra başlarına çakılan kazıklar kuşkonmazlık bozuluncaya kadar (6-7 yıl) aynı yerde kalacak ve bu kazıklar esas alınarak kümbet oluşturulacaktır.

Dikim yılında sulama, bakım, hastalık ve zararlılarla mücadele işleri dışında herhangi bir işlem yapılmaz.

Dikim yılının sonunda bitkiler 2-3 gövdeli olarak gelişirler. 80-100 cm kadar boy alırlar ve dikim karıkların kenarlarından bir miktar toprak karık içine dökülür. Sonbaharda bitkilerin toprak üstündeki gövdesi kurur. Sonbaharda bu kuruyan kısım toprağın 2-3 cm üzerinden pençeye zarar vermeyecek şekilde makasla kesilir. Makastan başka bir şeyle kesim pençelerin taçlarının zararlanmasına yol açabilir.

Şekil 8 b?de görüldüğü gibi ikinci yılın ilkbaharında taçların üstündeki toprak miktarı yanlardan karık içine toprak çekerek arttırılır. Bitki gelişmesi için gerekli olan azotlu gübreler birkaç defada olmak üzere sulamalardan önce, potasyum nitrat şeklinde, fosforlu gübrenin tamamı ise birinci yılın kış döneminde bitki tacının üstüne gelmeyecek şekilde toprağa verilir ve düzenli sulamalarla bitkinin gelişmesi sağlanır. Bitkiler 100-150 cm boy alan birkaç gövdeli bir gelişme gösterirler. Sonbaharda toprak üstü kısımları sarararak kurur. Sonbaharda bu dallar makasla kesilerek alınır. Toprak üstünde kalan bu anızlar bitkinin yerini bilmek açısından gereklidir. Çünkü bitkinin nerede olduğunun bilinmesi yetiştiricilik açısından önemlidir. Böylelikle toprak işleme ve gübreleme işlemleri hata yapılmadan gerçekleştirilir. Toprak işleme esnasında bitki taçlarının yaralanması (özellikle toprak neminin yüksek olduğu dönemde) tacın çürümesine ve bitkinin ölmesine neden olur.

Dikim yılında ve gelişme yılında (2. Yıl) herhangi biri şekilde ürün alınmaz. İkinci yılda meydana gelen sürgünler pazarlanabilir nitelikte olabilir ancak uzunca bir süre kuşkonmazlığın sağlıklı ve yüksek verimli olarak kalabilmesi için hiçbir zaman 2. Yılda hasad yapılmamalıdır.

Kuşkonmazlıklarda hasat 3. Yılda başlar. Bunun için 3. Yılın ilkbaharından itibaren farklı biri işlem uygulanır.

Ege bölgesi için 3. Yılın Mart ayı sonunda, toprak üstünden sonbaharda kesilmiş bulunan gövde kalıntıları dikkate alınarak mevcut toprak bitki üzerinden uzaklaştırılır ve bu kalıntılar tacın 2 cm üzerinden makasla taç zorlanmadan kesilip alınır. Havalar güneşli ise 2-3 gün bu şekilde açık bırakılarak tacın ve bitki çevresinin sıcaklığı arttırılarak bitki uyarılır. Daha sonra dikim esnasında karık başlarına dikilen kazıklar arasında ip çekilerek en üst kısmı bu ipe değecek şekilde ve taçlardan yaklaşık 30-35 cm yükseklikte kümbet oluşturulur. Böylece sıralar arasındaki toprak büyük ölçüde kuşkonmaz bitkilerinin üzerinde toplanmıştır. Bu işlem şekil 8 c?de görülmektedir. Kümbetlerin yapımından sonra, erkencilik sağlamak amacıyla kümbetlerin üzerine hemen toprak üzerinden malçlama olarak naylon örtülür. İlk hasatla birlikte bu örtüler kaldırılır ve hasada devam edilir.

Yeşil kuşkonmaz üretiminde pençelerin dikimi daha yüzeysel (6-10 cm) ve sık olarak (25-40 cm sıra üzeri aralıkla) yapılır ve bitkiler üzerinde herhangi bir şekilde kümbet oluşturulmaz. İlkbaharda aynen beyaz kuşkonmaz üretiminde olduğu gibi ayıklama yapılarak tarlanın düz olacağı şekilde taçların üzeri 6-8 cm?lik toprakla örtülür ve sürgünlerin gelişmeleri beklenir. Sürgünler toprak üstüne çıkıp 25-30 cm boy aldıklarında bıçak kullanılmadan kırılabildiği yerden kırılarak alınırlar. Bu sürgünlerde gelişme gösterecek sürgün veya göz bırakılmaz böylece sürgünün daha sonra gelişmesinin önüne geçilerek bitki yeni sürgünler yapmaya teşvik edilir. Hasat yine beyaz kuşkonmaz üretiminde olduğu gibi 8 hafta sürdürülür ve bitkiler o metottaki uygulamalarla yaz dönemini kapatırlar.

5.2. Tarımsal Savaşım


Kuşkonmaz üretimini sınırlayıcı oranda fazla hastalık ve zararlı yoktur. Kuşkonmazlarda zarar yapan kuşkonmaz pası hastalığı kuşkonmazın toprak üzerindeki yeşil kısmında zarar yapar. Hastalık yapraklarda kurşuni lekelerle başlar daha sonra gövde yaprakların erken kurumasına neden olur. Genç plantasyonlarda sık görülür. Yağışlı sıcak havalarda sporlar kolayca yayılarak büyük zararlar yapar. En iyi savaşım bitki artıklarını hastalık sporlarını geliştirmeden kesip almak ve yakmaktır. Dithane ve Manep etkili ilaç uygulamaları yayılmayı önler.

Önemli zararlısı ise kuşkonmaz sineğidir. Nisan ayı içinde görülür. Sineğin dişisi taze sürgünlerde hemen kabuk altına tek tek yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar sürgünde galeriler açar sürgün tekyönde büyür ve eğilir. Zarar gören sürgün daha sonra kurur. Yılda 2-3 generasyon verir. İnsektisitlerle savaşım yapılır. Bulaşık sürgünler kesilip yakılır.

Kuşkonmazlarda taç da zarar yapan hastalıklardan korunmak için, hasat bittikten sonra toprak kümbetleri dağıtılmalı, taca yakın kısımlardaki toprağın güneşlenmesi sağlanmalıdır.

6. Olgunluk hasat ve depolama
Ege bölgesinde ilkbahardaki iklim şartlarına bağlı olarak ilk hasat Nisan ayı başlarında olur. Kuşkonmaz bitkileri kümbetlerin oluşturulmasından sonra çok yoğun bir şekilde sürgün meydana getirmeye başlarlar. İlk dönemlerde birkaç bitki ile başlayan sürgün meydana getirmeye başlarlar. İlk dönemlerde birkaç bitki ile başlayan sürgün hasadı daha sonra düzenli olarak artar. Kuşkonmazlarda hergün, sabah gün ağardıktan sonra düzenli sürgünler toprağı kabarttığı zaman hasat edilmelidir. Hasat sürgününün toprak yüzüne çıkmasına meydan vermeden gerçekleştirilmelidir. Toprak yüzüne çıkan sürgünlerin uç kısımlarında derhal antosyan oluşur ve sürgün uçları mor renk kazanır. Ancak mor renk oluşturmayan çeşitlerde vardır. Beyaz kuşkonmaz üretiminde bu renk oluşumu istenmez. Renk oluşumu ürünün fiyatını düşürür. Bu nedenle kuşkonmazlarda hasadın çok dikkatli birisi tarafından hergün aynı saatte, sabah erkenden yapılması gerekir. Hasat özel kuşkonmaz bıçağı ile yapılır. Fark edilen sürgününü üstündeki toprak biraz açılır. Ağız kısmı 2.5 cm genişliğinde olan uzun saplı özel bıçakla, uç kısmı toprağı kabartan sürgünün bağlı bulunduğu tacın 2-3 cm üzerindeki dip kısmına dokunulur. Bu sırada sol elle sürgünün ucundan tutulduğunda bıçağın o sürgüne dokunduğu hissedilerek bir defada, bıçak yanlara kaydırılmadan ileri doğru itilir. Böylece kesilen sürgün çekilerek alınır. (Şekil 9)

Hasat edilen sürgünler içi çuvalla kaplanmış ve nemlendirilmiş sepete konarak üzerleri nemli bir bezle örtülür. Böylece sürgünlerin diri olarak saklanması sağlanır. Büyük alanlarda yapılacak üretimde hasadı yapacak kişi sayısının iyi ayarlanması gerekir. Zira başlangıçta sınırlı sayıda olan sürgün oluşumu sıcaklarla birlikte çok hızlı bir şekilde artar. Yeterli hasat elemanı yoksa, hasat her açıdan önemlidir. Hasadı yapan kişinin deneyimli ve dikkatli olması plantasyonun geleceği açısından büyük önem taşır. Hasat sırasında tacın yaralanması yumuşak çürüklükle bitkinin kaybına neden olabilir. Dikkatli olmayan kişi taç üzerinde gelişmekte olan ve daha sonraki günlerde hasat edilecek olan sürgünleri yapacak olan küçük sürgünleri yaralar veya keser. Böylece önemli verim kayıplarına neden olur.

Hasat yönünden kuşkonmazlarda cinsiyet önem taşır. Erkek bitkiler dişi bitkilere göre daha erken sürgün meydana getirirler, daha çok sayıda düzgün şekilde sürgün yaparlar ve de meydana gelen sürgünler daha ince olur. Buna karşılık dişi bitkiler daha geç hasada gelirler. Daha kalın sürgünler oluştururlar ve sürgünlerde şekil bozuklukları görülür. Bu nedenle sadece erkek bitkilerden oluşan plantasyonlar kurulmaya çalışılmıştır. Bu çalışmalar içinde kuşkonmazların vegatatif yollarla çoğaltılması üzerindeki araştırmalar doku kültürlerinin uygulamaya konulması ile yoğunluk kazanmıştır. Doku kültürü yoluyla üretim açısından üzerinde çalışılması oldukça zor olan bu sebzede kallus kültürü yoluyla sürgün ve kök meydana getiren bitkiler elde edilmiş ancak aseptik ortamdan doğal ortama uyumda büyük zorluklarla karşılaşılmıştır.

Hasat edilen kuşkonmazlar kalınlıkları dikkate alınarak 2-3 gruba ayrılırlar ve demetleme tahtası içinde uçları aynı hizada olacak şekilde dizilirler, rayfa ile yerinden bağlanırlar. Daha sonra demetlerin dip kısımları 22 cm?den düzgünce kesilir ve pazara arz edilir.

Kuşkonmaz ½ ve 1 kg?lıl demetler halinde pazarlanırlar. Demetler pazarlanıncaya kadar %70?in üzerinde nem taşıyan soğuk depolarda 6-8 gün süre ile saklanabilirler. Hasat edilen kuşkonmazlarda sınıflama kalınlıklara göre yapılır.

1.sınıf 16-26 mm kalınlıkta olanlar
2.sınıf 12-16 mm kalınlıkta olanlar
3.sınıf 12 mm kalınlıkta olanlar
4.sınıf 8 mm kalınlıkta olanlar olarak gruplandırılarak pazara arz edilir.
Hasat dönemi tamamlandıktan sonra bitkiler olduğu gibi gelişmeye bırakılmalı, yaz boyunca düzenli aralıklarla gübrelenerek sulanmalıdır. Bu şekilde gelecek yılın sürgünlerinin oluşmasını sağlayacak besinlerin kuşkonmaz köklerinde depolanması sağlanır. Bundan sonraki yıllarda aynı işlemler düzenli olarak sürdürülmelidir.

7. Verim
Kuşkonmazlarda hasat 8 hafta kadar devam eder. Bu dönemde düzenli sulamalarla birlikte gübrelemeler yapılır. Yabancı otların gelişmesine meydan verilmez. Fiziksel ve kimyasal mücadele yapılır. Bir yetiştirme sezonunda 8 haftalık hasatta dekardan ortalama 350-400 kg pazarlanabilir ürün alınır. Hasat süresinin uzatılması gelecek yılın ürününü önemli derecede olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle hasat süresi, kuşkonmazlığın son yılına kadar en çok 8 hafta olacak şekilde düzenlenmelidir. Plantasyonun son yıllarında ise bu süre 6 haftaya kadar kısaltılmalıdır.

8. Tohum üretimi
Yaz boyunca gelişmeye bırakılan bitkiler birkaç gövdeli olarak büyürler, 1.5-2 m boy alarak çiçeklenirler. Dişi bitkiler, başlangıçta yeşil daha sonra açık yeşil, olgunlaştıklarında da kırmızı renk alarak yumuşayan üzümsü meyveleri meydana getirirler. Her meyve içinde salça kıvamında bir öz bulunur, tohumlar bu öz içinde yer alırlar.

Tohum üretimi için, meyveler kırmızı renk alıp olgunlaştıklarında bitkilerden ayrılır ve bir kap içindeki suda ovularak tohumların dibe çökmeleri sağlanır. Bu tohumlar yıkanarak güneşte kurutulurlar. Birim alanlardan elde edilecek tohum miktarı dişi bitki sayısına ve tohum alınan plantasyonun yaşına bağlı olarak değişir.



KURDELA VE TAKI

SEN AĞLLAMA

Viran olmuş gönüller, ıssız sevgiler,
Isıtmıştı yanan yüreğimi.
Yorgun ayaklar daha kaç adım yürüyecekdi?
Ağlıyordum sensizliğime.
Tüm vücudumda hissettim sensizliğimi,
Mevsimler birbirinden kaçıyordu,
Toprakla yaprak ne güzel anlaşıyordu,
Öyle ya yapraklar hep toprağın kollarında.
İlk kışım değil sensiz geçen günlerime,
Üşüyen ayaklarım mı ellerim mi bilemiyorum,
Tüm şehrin ayazını düşüyor yüreğime.
Afyon'a değil sana takıldı ,yüreğim ellerim.
Yaşla doldu gözlerim.
Ne tuhaf!..
İçlerinde sen yoksun Afyon'un.
Ellerimle sımsıkı tuttuğum,
Uçurtmalar artık uçmayacak,
Bulanık denizleri dalgalandıran ne?
Nedir bu haykırış, nedir bu isyan?
Doğan güne değil, sensizliğe yanar gözlerim,
O eşsiz güzellikteki muhteşemlik,
Yoktu gözlerinde Afyon'un.
Biçareyim, yalnızım,
Ve de sensizim gurbet ellerde,
Su olup akmak geldi ,
O güzel gözlerinden,
Ama sen yine de ağlama,
Çünkü ben varım gözlerinde...

AH ÇOCUK



Ah!Vah çocuk!...

Vakitsiz açan ,
Bir badem ağacı gibi,
Senin yüreğin ...

Beyaz kardelenler ,
Sarı papatyalar ,
Pembe güller,
Bükmüş boyunlarını ,
İp ince boyundan,
Güneşe bakıyorlar ,
Yanacaklarını bile bile neden?

Her iç çekişte ,
Her haykırışda,
Dünyanın bütün çiçekleri ,
Solmakda,
bütün kuşlar,
Havalanmakda neden?

Umudun evi yok ,
Sevincin adresi kayıp,
Ah ?neylersin ,
Ne yaparsın çocuk ?

Ah!Vah çocuk ,
Vereceksen ,
Rüzgarlara ver sesini ,
Tomurcukları kucakla,
Baharı muştula,
Umut ver, yarınlara ...

Benim umut yıldızım kayıp,
Yıllarım yitik,
Kalbim yorgun,
Ne dertler,kederler yaşadım,
Şu fani dünyada,
İnce sızı yoksullukları örter mi?
İnce sızı dostluklar kurar mı?

Mümkünü yok, artık,
Dönemem ben,
Gittiğim yerlerden,
Soluk yüzünü hatırlayacağım,
Ve seni her düşündüğümde ben,
Yaşadım her güne ağlayacağım...



AYÇİÇEĞİ

 

Sevdama yine karanlık çöküyor ,
Günler esmer,geceler esmer geçiyor,
Yüreğim ayçiçeğine takıldı, kaldı ,
Onun da boynu eğri benim gibi,
Uzanıp yapraklarını okşamak istiyorum .

Sevdama az kaldı,nefesim tükeniyor,
Bu gece şafak ,nasıl sökecek bilemiyorum ,
Karanlıkdan sıyrılıp güneşi görecek miyim?
Yapraklar kımıldamıyor,gönül vermiyor,
Yürek eğmiyor,ayçiçeği  bize neden?

ANLAT

AKLIMDAN ÇIKMIYORSUN SEN,
SENSİZ BOMBOŞ,BU HAYAT NEDEN?
SUSMA ÖYLE ,NE OLUR SUSMA ANLAT,
BANA KENDİNİ ANLAT ,DERİNDEN DERİNDEN.

NEDEN

Yolda el ele iki giden sevgili görsem ,
Birden bire sen aklıma geliyorsun ,
Bir şarkı duysam ,
Sensizlik hüznü çöküyor üzerime,
Aklıma yaşadıklarımız, yaşayamadıklarımız,
Mazimiz geliyor ,
Ve yaşadıklarımızı unutmayıp hatırlamak,
İçimdeki yarayı açıtıyor,
Seni gördüğüm anlar,
Ve  bana verdiğin sözler,
Ve tutamadığın yeminler ,
Aklıma geliyor...
Ve bu sözleri kolayca unutup,
Beni çaresiz bıraktığın günler, geliyor,
O an içimde onulmaz fırtınalar kopuyor,
Yüreğimdeki acı büyüyor,
Tekrar tekrar kalbim ağrıyor,
İçimdeki yangın sönmüyor ,alevleniyor,
Saksıda susuz kalmış boynu bükük bir çiçek gibi,
Sana hasretim,
Güzel bir günde,
Güzel bir sözde,
Gezdiğim yerlerde,
Yastığa başımı koyduğumda ,
İçim yandığında,
Aklım karıştığında,
Gözümü yumduğumda,
Sen geliyorsun,aklıma ,
Hep aklımdasın
Canımda,kanımda, hep yanımdasın ,
Ama bunlar bana yetmiyor bir tanem,
Neden yanımda yoksun?
Neden benimle değilsin ?
Neden günlere,aylara, yıllara baktığımda,
Takvimleri yaprak yaprak koparttığımda nerdesin?
Geçen günleri görünce sabrım taşıyor,
İçimde fırtınalar kopuyor,
İçimde yeni yeni  yaralar açılıyor ,
Sensizliğe dayanmak neden bu kadar zor?
Neden unutamıyorum seni,ben ?

AŞK

Aşk bir bilmecedir,
Çöze bilene aşk olsun.
Aşk bir cambazdır,
Geze bilene aşk olsun.
Arkasında bütün güzelliklerin bulunduğu bir bahçedir,
Göre bilene aşk olsun.

BAHAR GÖZLÜM

Gülümserdi gözlerim gözlerine bakınca,
Bahar renkli gözlerin gözlerimi gülünce.

Gözlerinin güzelliği baharları kıskandırır,
İçime bıraktı bir sızı, nicelerden daha nice.

Gözlerin almış güzelliğini yeşil dağlardan,
Mümkün mü gönlüm ayrılır mı onlardan?

ÇİLE

Sen orda bağrına bensiz taş  bas dur,
En büyük çileyi yaşasın gözlerin,
Ben burda hem sensizliğe yanayım,
Hemde büyük çileyi çekeyim,
Ekmeğe ,aşa muhtaç gibi,
Hürriyete muhtaç, sana muhtaç nasıl yaşayayım?

Sen orda dalından koparılmış bir gül fidanısın,
Ben burda gülü kurumuş, bir dal gibi durayım.

SENİ SEVMEKDEN KORKUYORUM

Gözlerinde sonsuz sevdamızı görüyorum..
Ama ulaşamıyorum..
Sana baktığımda yüreğim eriyor,
Ama söndüremiyorum,
gözlerin aklıma takılıyor,
Sana bakamıyorum..
Seni seviyorum,demek istiyorum,
Ama söyleyemiyorum,
Bakışlarında denizin mavisini görüyorum,
Ama dalamıyorum,
Yazın sıcaklığını hisseyor ellerim..
Ama dokunamıyorum,
İçim eriyor.. Seni sevmekden,
Sana gelmek istiyor ayaklarım,
Ama sana gelemiyorum.. 
Seni sevmeye korkuyorum..

HARAM

Yalnız kalplerin, sahibi Bir sen bir ben,
Ayrılığa alışamak çok zor neden?
Üşüyor sensiz Yüreğim ,
Kurudu dallarım,
tutmuyor elim ayağım,
Karanlık içinde kaldı hayallerim ...


Zümrüt' gözlüm,
Gönül arkadaşım,aşkım ,sırdaşım,
Kışım,Baharım ,yazım
Bahçemin solmayan tek gülüydün,
Elveda bile demeden bana,
Bırakdın gittin amılarımla,
İçimin sızısı,solmayan gülüm,
Sensiz berduşum derbederim.
Sensiz ben bir hiçim,
Yüreğimde yanan aşkını ateşi,
Sana hasret ,sevgiye hasretim.

Hüznüm,kederim, sevincim nazım,
Yaşamamın sebebi sensin,
Sen olmayınca yanımda,
Neşeyi mutluluğu neyleyim ?
Yaram merhemsiz,acılarım  tarifsiz ,
Günler küskün, gönülüm sensiz,
Biçareyeim şu gurbet ellerde...

Zaman geçmez sen olmayınca,
Yaram iyilieşmez sen merhem olmayınca
Gönlüm anlamıyor sensziliği,
Gözlerim sensiz görmüyor,
Ayaklarım bilmiyor yolları,
Ellerim üşüyor sen tutmayınca,
Şu garip halime bir baksan diyorum,
Umursamıyor kimse beni,
Sen yanımda olamyınca,
Kapımı çalan olmuyor ,
Sen kapımı çalmayınca,
Hayat kimine göre güzel
Kimine yalan oluyor,
Kimine göre rüya,
Kimine göre ise masal,
Beni unutma gülüm,
Sensiz hayat bana haram geliyor.

SAAT KOLYE

BURCU BÖREĞİ

1 KG UN
YARIM SANAYAĞI
3 BARDAK SU(BÜYÜK ÇAY BARDAĞI)
1 BARDAK ZEYTİNYAĞI
TUZ
2 YUMURTA SARISI
SUSAM VEYA ÇÖREK OTU

İÇİ İÇİN:PEYNRİLİ MAYDANOZ,PATATESLİ HARÇ VEYA KIYMA

YAPIMI:BİR KABA UN VE 3 BARDAK SU VE 1 BARDAK ZEYTİNYAĞI İLE HAMURU YOĞURUN.KULAK MEMESİ YUMUŞAKLIĞINDA OLACAK.8 EŞİT PARAÇAYA BÖLÜN.İNCE YUFKALAR HALİNDE AÇIN.YAĞLA BOHÇA GİBİ KATLA.YAĞLAR DONUNCA RULO ŞEKLİNDE KIVIRLIR.ÜÇ EŞİT PARÇAYA KES.DİKDÖRTGEN OLARAK AÇ.İÇİNE İÇ KOY.BÜKEREK TEPSİYE DİZ.YUMURTA VE SUSAM SÜREREK FIRINDA PİŞİR.

ÇEŞİT ÇEŞİT

YÜZÜK

CİCİ KIZLAR

İREM BÖREĞİ


125 SANAYAĞI
3 YUMURTA
1 ÇAY BARDAĞI SÜT
TUZ
SUSAM ÇÖREK OTU
MADENSUYU (KÜÇÜK OLURSA 2 BÜYÜK OLURSA 1 TANE)

İÇİ İÇİN :PATATESLİ VEYA KIYMALI HARÇ.

SANAYAĞINI ERİTİN.YUMURTALARI ÇIRPIN SODAYI KATIN YAĞI EKLEYİP ÇIRPIN.
FIRIN TEPSİSİNİ YAĞLAYIN.YUFKANIN BİRİNİ SERİN KENARKALRINI İÇİNE KIVIRIN.İÇİNE SODALI HARÇDAN BOLCA SÜRÜN.DİĞER 2 YUFKAYI AYNI ŞEKİLDE HAZIRLA.3 SIRA DA HAZIRLAĞIN PATATESLİ VEYA KIYMALI HARÇDAN TEPSİNİN HER TARAFINA KOY.YUFKANIN BİRİNİ ÜSTÜNE KAPAT.SODALI HARÇDAN SÜR.DİĞER İKİ YUFKAYIDA AYNI YAP.ÜSTÜNE KALAN SODALI HARCI SÜR.SUSAM VE ÇÖREK OTUNU SERP.FIRINDA PİŞİR.SUSAM VE ÇÖREK OTUNDAN ÇOCUĞUNUN ADINI DA YAZABİLİRSİN.HOŞUNA GİDECEK VE SEVEREK YİYECEKDİR.İÇİNE ÇOCUĞUNUZUN SEVMEDİĞİ HARÇ KOYUP ADINI YAZARSANIZ SEVEREK YİYECEKDİR.SİZE TAVSİYEM BAŞKASININ YANINDA ÇOCUĞUNUZA ONU YEMEZ BUNU YEMEZ DEMEYİNİZ.ÇOCUK YİYECEKSE DE YEMEZ DEDİĞİNİZ İÇİN YEMEZ.BENİM ÇOCUĞUM HERŞEYİ YER DİYECEKSİNİZ.

KAKAOLU KEK

1 SANA YAĞI ERİMİŞ
2 SU BARDAĞI ŞEKER
4 YUMURTA
1 SU BARDAĞI SÜT
4 KAŞIK KAKAO
ALDIĞI KADAR UN
VANİLYA
1 KAŞIK KARBONAT

YAPILIŞI:
TÜM MALZEMELERİ KARIŞTIR.BİR SU BARDAĞI AYIR. YAĞLANMIŞ TEPSİYE DÖK.KEK PİŞİNCE AYIRDIĞIN KREMAYI KEKE DÖK.

 KEK
4 YUMURTA
BİR BARDAK SÜT
2 SU BARDAĞI ŞEKER
VANİLYA
KARBONAT

TÜM MALZEMELERİ KARIŞTIR.KEK KALIBINA KOY.PEMEBELEŞİNCE AL.

28 Mart 2013 Perşembe

ÇİÇEKLİ LİF

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLW9SgK-foVUXQ56nQ7qBaNnVNwQful2LSd6LAkMlUhvVlbq7uKEKD5MI0H3paWGBYZypSqAP703Hg-gb_iC8h10rEhMN-M_XAqfA_l_5BCirdfsT3WVaPhssv5AEK74k-V6Gq9Z8-3y8/s1600/100_4154.JPG

KIZ LİF

lif modelleri

GÜZELLERE BAKIN

telefon süsleriçanta 2Fotoğraf0957SANY0111El örgüsü çocuk çantalarıEl örgüsü çocuk çantaları

LİFLER

lif modelleri

ÖRGÜ KALP

örgü kalp

NELER NELER

Kaftan kolyesabun dekupajıbileklikküpefiyonk bileklikbileklikfiyonk bileklikcruciani bilekliklerikolye yapımıtakı askısı

KAKAOLU KEK

 

Malzeme: Kek İçin: 4 yumurta + 1 yumurta sarısı 1 su bardağı toz şeker 1 su bardağı un 1 paket kabartma tozu 1 paket kakao - 1 su bardağı süt Sosu İçin: 125 gr. tereyağ veya margarin 1 su bardağı pudra şekeri 1 yumurta sarısı 1 paket kakao - 2 yumurta akı Yapılışı: Bu kez tarifi aşama aşama yazacağım.Evet bu kekte 6 yumurta var. Bol proteinli bir kek. 1. Önce iki yumurta akı bir kaba, bir yumurta sarısı başka bir kaba ayrılır. Kalan bir yumurta sarısı ve 4 yumurta ise bir bardak şekerle iyice çırpılır. 2. Un, kakao ve kabartma tozu eklenerek iyice karıştırılır ve yağlanmış kalıba dökülür. (27x27 kare borcam kullandım) 3. 175 derece önceden ısıtılmış fırında 45 dakika kadar pişirilir. Kürdan konrolü yapılarak pişmişse fırından çıkartılır. 4. Fırından çıkar-çıkmaz üzerine bir su bardağı soğuk süt kaşıkla kekin her tarafı ıslanacak şekilde dökülür. 5. Kek fırındayken; sos hazırlanır. Bir kapta benmari usulü tereyağı, pudra şekeri, yumurta sarısı ve kakao çırpma teli ile ara ara karıştırılarak pişirilir. 6. İki yumurta akı bir fiske tuz ile köpürünceye kadar çırpılır. 6. İki yumurta akı bir fiske tuz ile köpürünceye kadar çırpılır. 7. Pişen sosun ilk sıcaklığı geçince yumurta akı yavaş eklenerek ve bir taraftan çırparak sosa eklenir. 8. Sos kekin üzerine yayılır ve soğumaya bırakılır. Buzdolabında muhafaza edilir.

PİŞİ


malzemeler:
2 yemek kasığı yoğurt
2 yemek kasığı sıvıyağ
2 yumurta
3/4 su bardağı su
1/2 paket kabartma tozu
Bir fiske tuz
Aldığı kadar un
Kızartmak için sıvı yağ
Yapılışı:Tüm malzemeyi karıştırıp ele yapışmayan bir hamur elde edin.Merdane ile acıp bardakla kesin yada benim yaptığım gibi kalın seritler kesin , şeritlerden baklava dilimi şeklinde verev parçalar kesip, kızgın yağda pembeleşinceye dek pişirin.
Peynir,reçel,marmelat ile servis yapabilirsiniz .
Not:Yoğurt ve kabartma tozu kullanıldığı için hiç yağ çekmiyor... gönül rahatlığı ile yapabilirsiniz

POĞAÇA

4 ÇAY BARDAĞI ZEYTİNYAĞI
8 ÇAY BARDAĞI SU
HAZIR MAYA
ALDIĞI KADAR UN
1 YUMURTA(BEYAZI İÇİNE SARISI YÜZÜNE)

PİŞİ HAMURU GİBİ YUMAŞAK YOĞUR.İÇİNE PEYNİR VEYA KIYMA KOY.ÜZERİNE YUMURTA SARISI SÜR.FIRUNDA PİŞİR.

PUF BÖREĞİ

PUF BÖREĞİ
Malzemeleri
(6 adet börek için)
2.5 su bardağı un
3-4 yemek kaşığı yoğurt
½ paket kabartma tozu
1 yumurta
Kızartmak için :sıvı yağ
İçi:maydanoz+peynir ben sade peynirli hazırladım(peynirim tuzlu olduğu için tuz ilave etmedim
Hzırlanışı:
1-Unu derin bir kaba ilave edip,havuz gibi ortasını açıyoruz.İçine yumurta,yoğurt ve kabartma tozunu ilave edip önce kaşıkla,kıvam kazanınca elimizle kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar yoğuruyoruz..
2-Hamuru 2 bezeye ayırıp oklavayla ince bir şekilde açıyoruz.Cam kase ağzıyla hamuru yuvarlak yuvarlak kesiyoruz.
3-Kenarına malzemeyi ekleyip iki ucunu iyice birleştiriyoruz(açılmasın diye bıçağın ucuyla bastırdım)
4-Kızgın yağda kızarttığımız börekleri yağının gitmesi için havlu kağıtta bekletiyoruz
Sıcak sıcak sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun

PUF BÖREĞİ

3 SU BARDAĞI UN
1 ÇORBA KAŞIĞI YOĞURT
1 YUMURTA
TUZ
1/2 BARDAK SU
2 ÇORBA KAŞIĞI MARGARİN
1 ÇORBA KAIĞI LİMON SUYU

İÇİ İÇİN:
MAYDANOZLU PEYNİR RENDESİ VEYA KIYMA

YAPILIŞI:
UNU HAMUR TAHTASINA KOYARAK ORTASINI AÇ.YOĞURT ,YUMURTA,TUZ VE SU İLE YOĞUR.ON ADET BEZE YAP.10 DK DİNLENDİR.DÖRT BEZEYİ YARIM CM KALINLIĞINDA AÇ.ÜZERİNE MARGARİN SÜR.ÜST ÜSTE KOY.BEŞİNCİ BEZEĞİ AÇARAK ÜSTÜNE KOY.YAĞ SÜRME.BU ŞEKİLDE İKİ PARÇA DAHA HAZIRLA.AYRI AYRI BIÇAK SIRTI KALINLIĞINDA AÇ.(5)AÇTIĞINIZ HAMURUN YARISINI BEŞER CM ARA İLE İÇ KOY.DİĞERİ KAPAT.(6)İNCE KENARLI KAPAĞI DİK TUTARAK VEYA HAMUR KESECEĞİ İLE PEYNİR ARALARINDA YUVARLAKLAR KES.ÖBÜR HAMURA DA AYNI ŞEKLİ UYGULA.YAĞDA KIZART.

POĞACA

1 SU BARDAĞI YUMUŞATILMIŞ MARGARİN
1 SU BARDAĞI YOĞURT
3 YUMURTA SARISI(İKİSİ İÇİN EBİRİ ÜSTÜNE)
1 ÇAY KAŞIĞI KARBONAT
ALDIĞI KADAR UN

YAPILIŞI:
YOĞURDU,MARGARİNİ,SÜTÜ,BİR KISMINI  AYIRDIĞIN YUMURTA SARILARINI,TUZU ,KARBONATI İYİCE KARIŞTIR.UNU YAVAŞ YAVAŞ EKLE.KULAK MEMESİ YUMUŞAKLIĞINDA HAMUR ELDE ET.CEVİZ İRİLİNDE PARÇALAR KOPART.ELLE YUVARLA VEYA MERDANE İLE YARIM CM KALINDIĞINDA YUVARLAK AÇ.ARZU ETTİĞİN İÇİ KOYARAK KAPAT.ÜSÜTÜNE YUMURTA SARISI SÜRÜP ÇÖREK OTU SERPEREK YAĞLADIĞIN TEPSİYE DİZ.ORTA ISIDA PİŞİR.PEMBELEŞİNCE ÇIKAR.

FRİGO

500 GR SÜT
1 SU ARDAĞI ŞEKER
1 /5 ÇORBA KAŞIĞI NİŞASTA
1/5 ÇORBA KAŞIĞI KAKAO
125 GR MARGARİN

YAPILIŞI:
SÜT VE YAĞ HARİÇ TÜM MALZEMELERİ HARNAMLA,SÜTÜ YAVAŞ YAVAŞ KARIŞTIRARAK EKLE.YAĞI İLAVE ET.KOYULAŞMAYA BAŞLAYINCA ATEŞDEN AL.KARIŞTIRARAK SOĞUT.DİKDÖRTGEN KALIBA BOŞALT.BUZLUKDA DONDUR.ÜSTÜNE DÖVÜLMÜŞ YEŞİL FISTIK,BADEM VEYA FINDIK EKLE.DİLİM DİLİM KES SERVİS YAP.

BİR YUMURTALI KEK

1 YUMURTA
3/4 SU BARDAĞI SÜT
1 SU BARDAĞI ŞEKER
2/5 SU BARDAĞI UN
125 GR MARGARİN
2 ÇAY KAŞIĞI KARBONAT
LİMON VE PORTAKAL KABUĞU RENDESİ

YAPILIŞI:1 YUMURTA ,SÜT ,ŞEKER VE ERİMİŞ YAP,MARGARİNİ ÇUKUR BİR KAPDA ÇIRP.KARBONAT E ELENMİŞ UNU EKLE.LİMON VE PORTAKAL KABUĞU RENDESİNİ EKLEYEREK KARIŞTIR.YAĞLANMIŞ VE UNLANMIŞ TEPSİYE DÖK.ÖRTA ISILI FIRINDA 45 DK PİŞİR.ILIKKEN KAPDAN ÇIKAR.SERVİS TABAĞINA AL.

YOYULU

Diadema EstampadosCollar Little LadybugsDiadema EstampadosDiademas IIHorquillasFlores BlancasBichito en flor :-)