31 Aralık 2013 Salı
KANSER BELİRTİLERİ
rken
teşhisin hayat kurtardığı kanserle ilgili yapılan araştırmalar,
toplumun büyük bir çoğunluğunun bu öldürücü hastalığın erken
uyarılarından habersiz olduğunu ortaya koyuyor.
Kanserin 10 belirtisi şöyle:
"1 - Açıklanamayan kilo kaybı. Birçok insan diet yapmadan kilo verdiği için mutlu olur ancak açıklanamayan kilo kaybı (yaklaşık 5 kilo) veya ani iştah kaybı kanserin en yaygın belirtilerinin başında geliyor. Bu belirti özellikle pankreas, mide, gırtlak veya akciğer kanserinde görülüyor.
2 - İnatçı düşük ateş. Bu özellikle lösemi, hodgkin lenfoma ve hodgkin olmayan lenfoma kanserlerinin ilk belirtileri arasında yer alıyor. Düşük ateş 37.6 ile 38.2 dereceleri arasını ifade ediyor. İnatçı düşük ateş ayrıca çok çeşitli enfeksiyonlardan da kaynaklanabiliyor.
3 - Artan yorgunluk. Daha önce hiç ihtiyaç hissetmezken, günde 3-4 saat kestirmeden duramıyorsanız, bu önemli bir kanser belirtisi olabilir. Özellikle kan basıncının düşmesine yol açan tüm kanser türleri ve löseminin belirtisidir. Yorgunluk ayrıca; kansızlık, uyku düzensizliği, kalp problemleri ve şeker, fibromyalji ve iltihaplı eklem hastalıklarından da kaynaklanıyor olabilir.
4 - Ciltte iyileşmeyen yaralar veya deride değişiklik. Deride oluşan asimetrik lekeler, lekelerin sıradışı renklerde oluşması veya lekelerin ortalama bir silgiden daha büyük bir alanı kaplaması, deri kanserinin en öldürücü şekli olan melanomanın belirtisidir.
5 - Yutkunma problemi ve kronik ses kısıklığı. Bunlar dudaklarda iyileşmeyen yaralar, sıradışı kanamalar, ağızda ağrı ve uyuşma, kronik gırtlak iltihabı, ağız kanserinin belirtileri olabilir.
6 - Ağız içinde oluşan pamukçuk benzeri yaralar. Bunlar tıp dilinde lökoplazi olarak adlandırılır. Bu beyaz lekeler yanağın iç tarafında, dilin alt veya yan kısımlarında oluşur. Bu lekeler pamukçuğun giderilmesinde uygulanan yöntemlerle ağızdan kaybolmaz.
7 - İdrarda kan görülmesi. Bu belirtinin genelde hastalar tarafından ciddiye alınmadığını belirten doktorlar, daha önce hiç görülmemiş bile olsa bunun hasta tarafından idrar yolu enfeksiyonuyla ilgili bir problem sanıldığını belirtiyor. Bu ihtimalle birlikte kanama, mesane kanserinin de belirtisi olabilir ve bir ürolog tarafından kontrol edilmesi gerekir. Mesane kanseri çoğu zaman artık tedavi edilemeyecek safhaya gelinceye kadar farkedilemez. Bunun nedeni de hastaların doktora gitmek için çok beklemelidir. Benzer şekilde dışkıda kan görülmesi de kolon kanserinin önemli belirtilerinden biridir. Ancak dışkıda kan görülmesinin farklı sebepleri de bulunmaktadır.
8 - Açıklanamayan ağrı. Bu, testis kanseri veya kemik kanserinin erken semptomlarından biri olabilir. Tedaviye rağmen iyileşmeyen baş ağrısı, beyin tümörünün habercisi olabilir. Sırt ağrısı, kolon veya yumurtalık kanserini işaret edebilir. Doktorlar, sebebi bilinmeyen ağrıların en yaygın kanser belirtilerinden biri olduğunu belirterek, bu durumda hastaneye başvurulması gerektiğini belirtiyor.
9 - Vücudda şişkinliklerin oluşması veya derinin sertleşmesi. Göğüs ve testis dahil çok çeşitli kanser türlerinin belirtisidir. Bunlar kanserin erken belirtisi olduğu gibi, kanserin son safhasına da işaret ediyor olabilir.
10 - Sürekli olan, sebebi açıklanamayan veya sıkıntı veren belirtiler. Doktorlar, "Vücudunuzda yolunda gitmeyen bir şey varsa ve uzun süre devam ediyorsa, bunun normal bir durum olmadığını bilin. Vücudunuzun sesini dinleyin. Erken teşhis sayesinde hayatınız kurtulabilir" tavsiyesinde bulunuyor.
Kanserin 10 belirtisi şöyle:
"1 - Açıklanamayan kilo kaybı. Birçok insan diet yapmadan kilo verdiği için mutlu olur ancak açıklanamayan kilo kaybı (yaklaşık 5 kilo) veya ani iştah kaybı kanserin en yaygın belirtilerinin başında geliyor. Bu belirti özellikle pankreas, mide, gırtlak veya akciğer kanserinde görülüyor.
2 - İnatçı düşük ateş. Bu özellikle lösemi, hodgkin lenfoma ve hodgkin olmayan lenfoma kanserlerinin ilk belirtileri arasında yer alıyor. Düşük ateş 37.6 ile 38.2 dereceleri arasını ifade ediyor. İnatçı düşük ateş ayrıca çok çeşitli enfeksiyonlardan da kaynaklanabiliyor.
3 - Artan yorgunluk. Daha önce hiç ihtiyaç hissetmezken, günde 3-4 saat kestirmeden duramıyorsanız, bu önemli bir kanser belirtisi olabilir. Özellikle kan basıncının düşmesine yol açan tüm kanser türleri ve löseminin belirtisidir. Yorgunluk ayrıca; kansızlık, uyku düzensizliği, kalp problemleri ve şeker, fibromyalji ve iltihaplı eklem hastalıklarından da kaynaklanıyor olabilir.
4 - Ciltte iyileşmeyen yaralar veya deride değişiklik. Deride oluşan asimetrik lekeler, lekelerin sıradışı renklerde oluşması veya lekelerin ortalama bir silgiden daha büyük bir alanı kaplaması, deri kanserinin en öldürücü şekli olan melanomanın belirtisidir.
5 - Yutkunma problemi ve kronik ses kısıklığı. Bunlar dudaklarda iyileşmeyen yaralar, sıradışı kanamalar, ağızda ağrı ve uyuşma, kronik gırtlak iltihabı, ağız kanserinin belirtileri olabilir.
6 - Ağız içinde oluşan pamukçuk benzeri yaralar. Bunlar tıp dilinde lökoplazi olarak adlandırılır. Bu beyaz lekeler yanağın iç tarafında, dilin alt veya yan kısımlarında oluşur. Bu lekeler pamukçuğun giderilmesinde uygulanan yöntemlerle ağızdan kaybolmaz.
7 - İdrarda kan görülmesi. Bu belirtinin genelde hastalar tarafından ciddiye alınmadığını belirten doktorlar, daha önce hiç görülmemiş bile olsa bunun hasta tarafından idrar yolu enfeksiyonuyla ilgili bir problem sanıldığını belirtiyor. Bu ihtimalle birlikte kanama, mesane kanserinin de belirtisi olabilir ve bir ürolog tarafından kontrol edilmesi gerekir. Mesane kanseri çoğu zaman artık tedavi edilemeyecek safhaya gelinceye kadar farkedilemez. Bunun nedeni de hastaların doktora gitmek için çok beklemelidir. Benzer şekilde dışkıda kan görülmesi de kolon kanserinin önemli belirtilerinden biridir. Ancak dışkıda kan görülmesinin farklı sebepleri de bulunmaktadır.
8 - Açıklanamayan ağrı. Bu, testis kanseri veya kemik kanserinin erken semptomlarından biri olabilir. Tedaviye rağmen iyileşmeyen baş ağrısı, beyin tümörünün habercisi olabilir. Sırt ağrısı, kolon veya yumurtalık kanserini işaret edebilir. Doktorlar, sebebi bilinmeyen ağrıların en yaygın kanser belirtilerinden biri olduğunu belirterek, bu durumda hastaneye başvurulması gerektiğini belirtiyor.
9 - Vücudda şişkinliklerin oluşması veya derinin sertleşmesi. Göğüs ve testis dahil çok çeşitli kanser türlerinin belirtisidir. Bunlar kanserin erken belirtisi olduğu gibi, kanserin son safhasına da işaret ediyor olabilir.
10 - Sürekli olan, sebebi açıklanamayan veya sıkıntı veren belirtiler. Doktorlar, "Vücudunuzda yolunda gitmeyen bir şey varsa ve uzun süre devam ediyorsa, bunun normal bir durum olmadığını bilin. Vücudunuzun sesini dinleyin. Erken teşhis sayesinde hayatınız kurtulabilir" tavsiyesinde bulunuyor.
YENİ YIL
Yılların kahrını çekdirme bana,
Geçmişi unuttur,yeni sayfa aç ,
Kapat kanayan yaraları kaşıtma,
Ya tam güldür,ya öldür bana.
Dolaştırıp durma deli divane,
Olamayacak şey değil isteğim,
Yeter takvime acı,keder astığım,
Mutluluğu tatdır bana yeni yılım.
Sağlık ,mutluluk ve bol para,
Mahrum etme aşkdan,sevdadan,
Ele ,güne vurma giden ömrüm,
Ağlatma,hep güldür beni sen.
Bitsin hasret,sevenler kavuşsun ,
Güldür bizi Ya Rabb'im yeniden,
Umut olsun tüm evrene gelen yıl,
Kötülükler yok olup gitsin.
Ağlayan yüzler tüm gülsün,
Barış olsun ,savaşlar dursun,
Her dilde Sevgi ışık saçsın ,
Hoşgeldin bize yeni yıl sen.
30 Aralık 2013 Pazartesi
29 Aralık 2013 Pazar
27 Aralık 2013 Cuma
GÜLÜMSE
Bütün dertleri ,kederleri unut,
Yeniden gülümse hayata,
Düşünsene sende zorda olanları,
Şu yalan dünyada neler neler var,
Hasta yatağında ölümü bekleyen,
Ağlasa da hayata gülen var,
Işığı olmayan ,evi olmayan,
Bir tek lokmaya muhtaç var,
Yoksul olanları düşün,
Sen marka ayakkabı giyerken,
Yırtık ayakkabıyla karda yürüyen var,
Muhtaç olan yaşlılar var,
Bir damla sevgiye hasret,
Karda,kışda yakacağı odunu olmayan,
Kişileri bir görsen sen,
Ana ,baba sevgisi olmayan almayan,
Nice öksüz ,yetim var,
Üvey ana ve babadan eziyet gören,
Perişan yavrular var,
Sokaklarda mendil satan,
Elinde tartı olan çocuklar,
Dilenenler bir bir köşe başında,
Köprü altı çocukları,
Tinerci ve bali bağımlıları,
Kimseye acımayıp hırsızlık yapan,
Kap kaçkılar var,
Güneşin doğup ısttığı sokaklarda,
Haline şükreden de var,
Şükretmeyende var,
Şükür et haline ,
Ey! Allah'dan korkmaz kul,
Şükret verdiği her nimete,
Olmsa dünyamızda ,
Kötü şeyler,
Herkes sevse birbirini,
Mutlu ve mesut yaşasa,
Yardım etse,muhtaç kullara,
Ne kavga,nede hırsızlık olmasın,
Ne soygun ne de ye yalancılık olmasın,
Ah Rabb'im nasıl bir imtihandayız,
Kardeş kardeşi vuruyor,
Savaş bitsin ,barış olsun,
İmtihanları vermeyi nasip eyle,
Sana kul olmayı nasip eyle,
Muhammet'e ümmet eyle,
Günahlarımızı affeyle,
Tebessüm etmeyi biz,
Kullarına nasip eyle.....
26 Aralık 2013 Perşembe
GÜLE RENK VEREN
Güle renk veren kalp özümüz,
Nefret ve kini gömdük toprağa,
Tebessüm eder güleç yüzümüz,
Zarar görmesin diye çit örmüşüz.
Yetimin elinden tutup kaldırmışız,
Derdine derman olup sarmışız,
Zalime isyan ,mazlumu kucaklamışız,
Babadan oğlula nasihat almışız.
Hak ,hukuk bilip saygı salmışız,
Yanlışı düzeltip doğru olmuşuz,
İnsanı insan görüp sevmişiz,
Kurşuna hayır deyip gül vermişiz.
25 Aralık 2013 Çarşamba
SEVDA BAHÇESİ
Sevda bahçesine pembe güller diktim,
Güllerin içinden bir de seni sevdim,
Kokusu içime doldu gülün,
Sana aşığım bunu bir bilsen.
Sevda kokusuymuş beni mutlu eden,
Gül gibi güzeli bana dost görünen,
Dizimin dibinde bana gönül veren,
Seni sevdiğimi bir bilsen sen .
24 Aralık 2013 Salı
GÜLÜN DİKENLERİ
Hani senli yazmayacakdım şiirler,
İçimi yakarken buruk harıralar,
Maziden çaldığım anıları gömüyorum,
Ardından ağlıyor,güller..
Asık yüzlü gençeler geçiyor,
Ayak sesleri hüzünlü şarkı söylüyor,
Çıkılmaz tepelere kar yağıyor,
Düşüveriyorsun aklımdan,
Tarumar olmuş,duygular,
Kemiriyor içimi ayrılıklar...
Düşe kalka yürüyorum,
Sensiz zor geliyor yaşamak,
Neden sanki yoksun sevdiğim,
Gülün dikenleri batıyor,
Seni saran kollarıma
GÜL KOKSUN
Benimkisi sevilmemiş bir kuşun hikayesi,
Göğsümde ateşin yaktığı şiir dinletisi,
Yitik düşleri saklar sahipsiz yüreğim,
Karanlık sarmış günlerimi,
Neden gül kokmasın gecelerim?...
Bana gelsene der aşk,
Yanmış ormanlardan geçemem,
Nefesim dar gelir göğsüme,
Sırlar yorgun ,kavrulmuş yüreğime,
Saplanmış oklar,altın bakışlarıma ,
Kimsesiz çocuklar dokundu ellerime,
Bedenim yitik sevdalarla savaşır.
Dokunulmamış bahçeler,o görülmemiş,
Işıklar kaybolmuş,sular çekilmiş,
Acıları azaltmıyor ay ve güneş,
Atılmış sayfalarda kalan ömürler,
Betona dönmüş kentler, sokaklar,
Kaybolmuş küçücük dünyada insanlar,
Unutulmuş aşklar ve sevdalar...
Bulmak nafile gerçek sevenleri,
Ay ışığında dans eder gölgeler,
Doğan tomurcuk, açaçak çiçek,
Ocaklar kavuşsun artık birbirine,
Eller kavuşsun, aşkla ,sevdayla,
Tenler birleşsin ,binbir heyecanla,
Sarsın güller ,tomurcuklarıyla,
Gül koksun,bülbüller ötsün,
Dünyamız aydınlansın...
23 Aralık 2013 Pazartesi
ÜŞÜDÜ ELLERİM
Yine üşüdümü ellerim sensiz,
Tut göğsüne ısınsın,
Kalbinin aşk ateşiyle,
Yine ağlar mısın ben olmayınca
Gel yanıma sen sevdiğim,
Yasla başını omzuma.
Yine sensiz gecelerim uykusuz,
Kapanmıyor gözlerim sensiz ,
Gökyüzündeki yıldızlara ışık vermiyor,
Gönül pencerem karanlık,
Yanımda sen yoksun diye,
Geçmiyor günlerim sensiz.
Güneş beni ısıtmıyor,
Üşüyor sensiz ellerim,
Sakın unuttum sana seni,
Hayal ettiğim hep sensisn sen,
Yanımda olmasanda sevdiğimi bil,
Merak etme üzülme benim için sen,
Her sabah doğan güneş seni ısıtsın,
Beklemiyorum,dönmeyeceksin geri,
Umudumu kaybetmedim yinede,
Hala düşünüyorum seni,
Olur da hala dönersin bir gün.
Kalbinde küçücükde olsa bir yerim var mı?
Beni unuttun mu hatırlıyor mu gözlerin?
Sevgiyle dolu yeşeren kalbin mi var?
Bir mucize olur da belki dönersin bana,
Bil ki gerçek aşkı buluruz biz ikimiz.
19 Aralık 2013 Perşembe
SON ŞARKIMIZ
Hiç inanmamıştım aşkım, hem de hiçbir da zaman inanmamıştım. Beni kendi kendime düşman edip kalbimin bir yarsını söküp alıp gideceğine... Benden başka herkes biliyormuş , senin günün birinde beni yarı yolda bırakıp ardına bile bakmadan gideceğini. Şu kahrolası yalan dünyada bir ben vardım sana inanan, güvenen, seven ve her zaman her şartta yanında olan ve sana tam destek olan bir tek bendim.
Ama sen sana inanmayanları bile haklı çıkardın ve beni acımasızca terk ettin.
Seninle birlikte kurduğum dünyamı yerle bir edip gittin.Gitmene ne sebep oldu anlamıyorum ve bilmiyorum.Bundan sonra bilmek de istemiyorum. Ben yalnızca sana aşık olan biri değildim.Sen benim en iyi arkadaşım,sırdaşım ve dostumdun. Neler yapacaksak beraber yapardık.Birbirimizi, acılarını kederlerini ve özellikle birlikte hayatımızı paylaşmışdık. Ağlamaktan korkmazdım ben. Biliyordum ki her ağladığımda sen yanımda olup göz yaşlarımı sileceksin. Artık ağlamayacağm çünkü gözyaşımı silen yok. Seninle ilgili her türlü hatıra acıtıyor bedenimi ve yüreğimi. Geçen gün markette senin o çok sevdiğin acı biberlerden ve acı turşudan alacaktım . Birden bire sen aklıma geldin ve ben o an öleceğimi sandım. Tıkandım. Nefes bile alamadım. Ağlayamadım üzüntüden. Kıymalı böreği yapmıyor ve yiyemiyorum,çünkü onu sen çok severdin.. Kibariye'yi dinlemiyorum ,seni hatırlattığı için. Bütün resimlerimizi yırttım,yok ettim ama kalbimden seni çıkaramadım.. Kimsenin senin hakkında kötü konuşmasına izin vermiyorum. Sen olmayınca artık uzun yıllar yaşamanın pek anlamı yok benim için. Öyle değil mi kimin için niye yaşayacağım?Ne için yaşayacağım ki şu yalan dünyada!
Seninle gidişinle birlikte hayallerimi de yitirdim ben.Tek katlı bahçeli ve bahçesinde her türlü meyve ağacının ve gülün olduğu bir evim olmayacak.Domates, biber, sebze yetiştirmeyi de hiç bir zaman öğrenemeyeceğim. salonumuzun tavanını süsleyemeyeceğiz istediğimiz gibi.Sana sürpriz yapacaktım,yatak odamızın duvarlarını sana yazdığım aşk şiirleriyle ve en güzel resimlerinle süsleyecektim. Bütün hayallerime evime çocuklarımıza, mutlu geleceğimize emin olduğum geleceğimize veda etmek kolay mı olacak sanıyorsun sen ?
Seni aramıyorum diye, bu kez peşinden gelmedim diye unuttuğumu sakın düşünme. Her zamankinden daha çok seviyorum seni ve her zamankinden çok özlüyorum. Şu an şu saniye uğrunda ölebilecek kadar çok seviyorum. seni bir tanem. Öfkem de aşkımda dinmek bilmiyor nedense?
Senden sonra ben nasıl yaşacağamı bilmiyorum. Ama şunu unutma ki senin hep mutlu olmanı istiyor ve diliyorum.. Birlikte geçirdiğimiz yıllar içinde seninle yaşadığım her an özel ve güzeldi, her anı doyasıya yaşadık biz ikimiz.
Beni sen çok mutlu ettin. Zaman içinde belki sana kızgınlığım geçince seni hep o güzel günlerimizdeki hatıralarla yadedeceğim. Yıllar sonra beni hatırlayıp görmek istersen eğer pencerenin önünde senin en sevdiğin şarkıyı söylüyor olacağım gökdeki yıldızlara...
Dün akşam yine benim yollarıma bakmışsın...
Dün akşam, yine benim yollarıma bakmışsın,
Gelmeyince üzülüp, perdeyi kapatmışsın.
Kalbindeki derdine derman olmaya geldim,
Sakın artık üzülme sende kalmaya geldim,
Yıllar var ki hasretim o güzel yüzüne,
Kararlıyım bu gece senin olmaya geldim.
Benim için ağlamış, gözyaşları dökmüşsün,
Gelmeyince üzülüp, hep boynunu bükmüşsün...
GÜZEL AHLAK
GÜZEL AHLAK
Gözde değil ,huyda güzellik ara,
Üstünlük sevgi dolu
kalb ,düşmez dara,
Zorluklardan yılma ,sabır gerek sana,
En yüce hazine güzel ahlaklı insandır anca.
Lazım sana güzel ahlaklı olmak,
Anne,
babaya hürmet etmek gerek,
Hatayı affetmek ,düzeltmek gerek,
Lanet
okuma, öfkene yenilme,
Asla
doğruluktan ayrılma ,ödün verme,
Kılavuzun olsun
güzel ahlaklı olmak
18 Aralık 2013 Çarşamba
GÜLÜMSE KARDELEN
Yaşamakdı,en zor koşullarda,
Yaşa kardelen,
En yükseklerde ,
Dağların tepelerinde...
Güneş görmeyen tepelerde,
Yaşa kardelen,
Gülümse hayata,
Çıkar başını hep sen...
Karlara aldırmadan,
Soğuğa dayan sen,
Herşeye karşı koru ,
Sen kendini kardelen...
Dimdik ayakta kal,
Hayata tutun,
Aldırma soğuğa ,
Aldırma kara ,
Gülümse kardelen.
Çıkar başını,
Soğuğa kara inat,
Çiçek aç ,başını çıkar...
Gülümse kardelen,
Ders ver güçsüzlere,
Herşeye inat sen,
Karda,kışda ,
Çiçek açmaya devam et.
OYYY YARİM OYYY
Oyyy! Yarim oyyy!
Ebem kuşağından düşlerime dolsan, Gülüm,
Eğil de öpeyim,
O pembe yanaklarından
O kiraz gibi dudaklardan...
Gül dudaklgö
Değmesin gözünün yaşı yerlere,
Eğme sen başını eğme,
Ürkek narin bakışların...
Hayli zaman geçdi,
O yumuşak ellerinden tutmayalı,
Zamansız ayrılıklar ayırdı ,ikimizi,
Zamansız aşkların nazarı mı değdi?
Gözlerimize...
Kanıyor kalbimin en derin yeri,
Sen ne haldesin ?
Haber yok niye senden?
Dokunma!Dokunma!
Kanamasın yaralarım,
Doğmasın,güneş benim üzerime,
Bitsin artık sana hasretim,
Yanmasın,gönlüm ,
Senin hasretinle....
Oyyy! Oyyy yarim,
Güne bakanım!
Papatyam!
Gökte olur,güneş ile ay ,
Gelirsen yar bana,
Oynarım,şinanay şinanay
Hâlâ bana neden gelmiyorsun?
Burası gurbet
Burası hasret,
Dışarda kar,
Soğuk mu soğuk ayaz ,
Burası sensizliğin yeri,
Bütün ağlarım yasak ,
Anla ,sensiz yaşayamıyorum...
Hâlâ aynı yanıyor yüreğim,
Bahçemde kurudu,
Gülüm,çiçeklerım,sevdam, gül
Susadığım sensin ,
Aşka ve sevgiye....
Sakla beni,düşlerinde ,
Sakla beni,yüreklerde...
Oyyy! Oyyy!
Nar çiçeğim!
Limon ağacım!
Günü yaşatan,geceyi aydınlatan, gece
Ve herşeye hayat veren,
Allah'ım ayırma beni yarimden...
Yatağımda senin kokun,
Hâlâ ellerimde ellerin var,
Neden beni üzüyorsun?
17 Aralık 2013 Salı
GÜL
Bazen hayat ,
Tabanı yırtık bir ayakkabı ile
Buz gibi Suya basmak gibidir.
Bazen Hayat...
Yırtık ayakkabın verdiği sızı,
İlk ayaklardan hissedip,
Ve acının içine işlemesi gibidir.
İçine yediremezsin belki
Çok zor gelir sana,
Hayatın verdiği,
Canının yandığı,
acının güzelliğini.
İsyan yakışmaz bize,
Buna da şükretsene,
İstediğin,
Kuruya basmak istesende,
Bastığın suyun içinde,
İşlese de yüreğimizde acı,
Taa en derinden derine
Hissetmekdir....
Çıkar yırtık ayakkabını !...
Değiştir,hayata inat,
At geriye,
Kötü ne varsa unut,
Su ile yeşerenleri düşün...
Gül !...
Daima gül hayata,
Demlenmiş bir çay olsa bile,
Keyifle iç çayını,
Sakın yakma sigaranı,
Ve muhabbet et sevdiklerinle,
Dost ol, , aşık ol,
Ve olmazsa olacağını düşün,
Cananı al yanına,
Mutluluk dile Allah'dan,
Önce ayakların ısınsın,
Bir gün batımı gibi olsa da hayat,
Taa sana uzaklardan...
Ve GÜL !....
Hep gül hayata
İMAM
20 Kuruş Deyip Geçme!!
Londra'daki camii'ye yeni bir imam gönderilmiş.
Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman da aynı söföre rastlıyormuş.
Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş.
İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş.
Kendi kendine 20 kuruşu geri versem mi şöföre diye düşünüyormuş.
Ama içinden bir ses diyormuş ki çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil.
Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz.
Bu parayı saklayabilirim diye düşünmüş, Allah'tan gelen bir hediye gibi.
İnecegi durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki:
Paranın üstünü fazla verdiniz.
Şöför gülümsemiş ve demiş ki:
Siz caminin yeni imamısınız değil mi..?
Aslında uzun zamandır sizi caminizde ziyaret etmek istiyordum.
İslamı öğrenmek için.
Bu yüzden bilerek size fazla para verdim.
Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim.
İnerken imam artık bacaklarını hissetmiyormuş.
Yere yığılacakmış neredeyse, bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışmış.
Gözlerinden yaşlar dökülerek demiş ki:
Allah'ım az daha İslam'ı 20 kuruşa satıyordum..!
AŞK
Aşk, bekleyiştir,
Giden sevgilinin ardında,
Bazen uzun yıllarca ,
Gelmeyeceğini bile bile,
Israrla beklemekdir.
Yıllar kayıp gitsede ,
Yine de beklemektir...
Giden sevgili,
Bir kez bile bakmaz ardınan...
Zaman, zaman da kırmışdır,
Kalbini yinede unutamazsın...
Katlanır, yüreğin acılara,
Yıllarca beklemekden usanmaz,
Gözler aramaz olur artık,
Gelmeyecek sevgiliyi...
Diller suskun,kalbin çaresiz
Sayıklamaktan yorulmuş adını,
Ağlamak son çare de olsa,
Kabuk bağlamıştır yaran,
Gözpınarları ağlamakdan yorgun,
Kalbin her defasında daha incinmiş,
Kavuşmak olmayan bir ayrılık bu,
Ansızın kapına geliveren aşk gibi,
Yıllar önce biri vardı aşık olduğun,
Seni sana bıraktı ,
Ve ansızın çekip gitti,
Bir tek sen varmışsın bu aşkta,
Oysa onun gözlerinde,
Yalanmış sevda,
Tek taraflı bir aşkmış,
Son perde bana ait,
Elveda diyemem sana,
Ya da Hoşça kal da diyemem,
Seni seviyorum,
Hâlâ sanki dün gibi....
GÜLER Mİ
Ağlamış gözler hiç gülmez mi?
Siper de yatmış düşman güler mi?
Seven sevdiğinden gider mi?
Dost bildiğin düşman olur mu?
Kalbi kara olanı kar ağartır mı?
Yüreğin yanarken su serinletir mi?
Çoğalmış kırgınlıklar azalır mı?
Seven sevdiğine seviyorum der mi?
Kuru toprak suya doyabilir mi?
Çiçek açmayan ağaç meyve verir mi?
Ölen kimse mezar istemez mi?
Evli olan çocuk beklemez mi?
Biri ağlarken malına diğeri güler mi?
Sadaka vermediğin mal senin mi?
İnsan dünya malına doyar mı?
İnsan mal için ahireti terkeder mi?
Aklı olan kurtla kuzuyu ayıramaz mı?
Çocuğunu cehennem ateşine atar mı?
Doymayan nefsine uyar mı?
Şeytana uyup arkasından ağlar mı?
Kur'an ve sünneti terketme sakın,
Kur'anın emirlerine bırakma sakın,
Peygamberlerini dediğini unutma sakın,
Dünya için ahireti bırakma sakın...
16 Aralık 2013 Pazartesi
13 Aralık 2013 Cuma
SÜLEYMAN A.S. BAYKUŞUN HİKAYESİ
Ka’bü’l-Ahbar (r.a.) Hz. Ömer’ in huzurunda söyle anlatti:
“Ey Emirulmü’minin, gecmis Peygamberlerin kitablarindan okudugum en acayip seyi sana haber vereyim.
Bir peceli baykus, Süleyman Aleyhisselamin yanina geldi, selam verdi. Hz. Süleyman selamini aldi. Sonra aralarinda söyle konusma gecti:
“Ey baykus, neden topraktan bitenden yemezsin?”
“Hz. Adem topraktan cikan sey (bugday) sebebiyle cennetten cikarildi.” dedi.
“Nicin su icmezcin?” diye sordu.
“Cünki Nuh aleyhisselamin kavmi suda boguldu.” dedi.
“Neden imar edilmis mamur yeri terkedip harabeleri mesken tutarsin?”
” Harabeler Hz. Allah ‘in mirasidir, bende Hz. Allah’in mirasinda otururum.”
“Harabe üstüne kondugunda ne dersin?”
“Burada yiyip icerek gecinenler hani nerededir?” derim.
“Ya imar edilmis yer üzerinden gecsen ne dersin?”;
“Yazik Ademogluna ki önünde nice güclükler varken nasil rahat uyumaktadir?” derim.
“Gündüzleri nicin cikmazsin?”
” Ademoglunun kendisine ettigi zulmün coklugundan…” dedi.
“Öterken ne dersin?”
“Ey gafil, ahiret yolculugun icin azik hazirla! derim ve ‘Subhane halikun Nur’ diye zikrederim .” dedi…
Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s.) söyle buyurdu:
“Kuslar icinde insanogluna bu kadar güzel nasihat eden ve bundan daha sefkatli olani yoktur. Cahillerin ondan nefret etmeleri, onu ugursuz saymalari ne acayib seydir!…”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)