23 Mayıs 2013 Perşembe

HAYATIMIZI DEĞİŞTİREN 10 TEKNOLOJİ

Son 10 yılda hangi internet icatları hayatımızda ne gibi değişikliklere sebep oldu?

Haber, Son yıllarda internet teknolojisinde yaşadığımız muazzam gelişimler öylesine hızlı ki nasıl bir değişim içinde olduğumuzu bile fark etmekte zorlanıyoruz. Bir zamanlar bilimkurgu filmlerine konu olabilecek hayat biçimleri artık sıradan bir günün parçası oluverdi. Daha birkaç sene önce hayret ettiğimiz bazı yeni teknolojiler bugün nostaljik oldu. Değişen web teknolojileri sadece sanal hayatımızı değil gerçek hayatımızı da etkiliyor.

Son yıllardaki internet icatları, sıradan hayatlarımızı giderek bir bilimkurgu filmine benzetiyor.

Peki son 10 yılda hangi internet icatları hayatımızda ne gibi değişikliklere sebep oldu? Dilerseniz bunlara bir göz atalım.

Wi-Fi: İnternetle 90′lı yılların sonunda ilk defa tanışanlar dial-up modemleri iyi hatırlayacaklardır. Hele o bağlantı kurulurken çıkan sesi hangimiz unutabiliriz? O zamanlar internete girmek için telefon hattınızın daima açık ve bilgisayarınızın da modeme bir kablo aracılığıyla bağlı olması gerekiyordu. Bugün ise Wi-Fi teknolojisi sayesinde artık evlerimizde, ofislerimizde, restoranlarda, kafelerde, şehirlerarası otobüslerde,alışverişmerkezlerinde, vapurlarda ve hatta uçaklarda internete kablosuz bağlanabiliyoruz. İstanbul Beyoğlu Belediyesi gibi bazı kuruluşlar vatandaşlara ücretsiz Wi-Fi internet imkânı bile sunuyor.

İnternet teknolojilerinin sembol filmi Matrix eğer bugün çekilseydi kahramanımız Neo ensesinden giren bir kabloya ihtiyaç duymadan Matrix’e bağlanabilecekti. Wi-Fi teknolojisi sayesinde Neo büyük bir eziyetten kurtulmuş olacaktı.

Web tarayıcıları: İnternet bir sayısal bilgi okyanusudur. Bu okyanusta her şey çeşitli protokoller, sayısal standartlar ve programlama dilleri ile şifrelenmiştir. Web tarayıcıları ise bu şifreleri açan bir anahtar gibidir. Bu anahtar sayesinde karmakarışık program kodları gözümüzün algılayabileceği grafiklere, tasarımlara ve yazılara dönüşüyor. Eğer web tarayıcıları olmasaydı internetteki içeriğe erişebilmek için birçok programlama diline hakim olmamız gerekecekti. Oysa şimdi internette dolaşmak neredeyse bir çocuk oyuncağı ve çoğumuz için günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Alışkanlıklarımızdan dolayı fark etmiyoruz ama web tarayıcılarının internet deneyimimizde oynadığı rol çok büyük.

Web arama motorları: Arama motorları internetin uçsuz bucaksız dünyasında istediğimiz bilgiyi arayıp bulmamıza yardımcı olurlar. Arama motorları sayesinde internette yolumuzu bulabiliriz. 90′lı yılların sonuna kadar birçok arama motoru vardı ama Google’ın gelmesiyle işler tamamıyla değişti. Diğerlerinden çok farklı ve etkili algoritmalar kullanan Google sayesinde internetteki bilgiler daha düzenli bir şekilde indekslenebildi. Böylelikle Google hem son kullanıcı için sınırsız fırsatlar sundu hem de yepyeni ekonomik modeller oluşturdu. Arama sonuçlarında üst sıralarda yer alabilmek için Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) teknikleri kullanılmaya başlandı. Hakkında bilgi toplamak istediğimiz bir kişiyi, kurumu veya ürünün adını arama motorunda yazıp bir ön araştırma yapmak sıradan aktivite haline geldi. “Google’lamak” günlük hayatta sıkça kullandığımız bir deyim halini aldı.

VoIP: 80′li yıllarda Türkiye’de bir ev telefonu bağlatmak için aylarca sıra beklemek oldukça sıradan bir durumdu. Üstelik sağlam bir ‘torpil’e ihtiyacınız vardı. 90′lı yıllarda ise imkânlar arttı ve artık telefon bağlatmak yavaş yavaş lüks olmaktan çıkıp bir ihtiyaç halini aldı. Cep telefonlarının da çıktığı 90′lı yılların son döneminde en büyük derdimiz yüksek telefon faturalarıyla başa çıkmaya çalışmaktı.

2000′li yılların ortalarında yaygınlaşmaya başlayan VoIP teknolojisi ise tam bir iletişim devrimi oldu. VoIP ile internet üzerinden telefon görüşmeleri yapmak mümkün hale geldi. Bu teknolojiye Skype firması öncülük yaptı. Artık Skype ve benzeri programlar yardımıyla hiç fatura ödemeden saatlerce kıtalararası konuşabiliyor, hatta video konferans yapabiliyoruz. Telefon açmak için komşumuza gittiğimiz günleri hatırlayınca VoIP teknolojisi kulağa gerçek bir mucize gibi geliyor.

Web 2.0: Web 2.0, 2004 yılından itibaren yaygınlaşmaya başlayan ikinci nesil internet hizmetlerinin adı. Ajax, RSS, XML, XHTML gibi farklı teknolojiler ve gelişmiş sunucular sayesinde internet kullanıcıları kendi içeriklerini oluşturma imkânı sağladılar. Bu teknolojik gelişme YouTube, Facebook, Ekşisözlük, Flickr, Twitter ve bloglar gibi internet kullanıcılarının oluşturduğu sayısız paylaşım ortamlarını mümkün kıldı. Web 2.0 sayesinde gerçek zamanlı bilgi akışı sağlamak ve yepyeni sosyal ağlar kurmak mümkün hale geldi.

Sosyal medya: Sosyal medya sayesinde artık her kullanıcı aynı zamanda bir içerik üreticisi haline geldi. Yepyeni insanlarla tanışma ve fikir alışverişinde bulunma fırsatı ortaya çıktı. Sosyal medya sayesinde eşzamanlı bilgi paylaşmak mümkün oldu. haber alma ve haber verme alışkanlıklarımız değişti.

Sosyal medya denince akla ilk gelenler bloglar, sosyal ağlar (Facebook, MySpace, LinkedIn), içerik paylaşım toplulukları (YouTube, Flickr, del.icio.us), wikipedia, Podcast’ler ve forumlardır. Sosyal medya bugün öylesine önemli hale geldi ki artık şirketler de bu kanalları yoğun bir şekilde kullanmaya ve yazılan müşteri eleştirilerini değerlendirmeye başladılar. Twitter’da 35 bin, Facebook’ta 722 bin takipçisi olan Amerikalı giyim mağazası GAP’ın, gelen müşteri yorumlarını dikkate alıp logosunu değiştirmekten vazgeçmesi buna iyi bir örnektir.

e-bankacılık ve e-ticaret: e-bankacılık sayesinde bankada yapabildiğimiz her şeyi internet üzerinden gerçekleştirebilir hale geldik. e-bankacılığın sağladığı sanal POS gibi olanaklar bize hem çok zaman kazandırdı hem de e-ticaret yapma olanaklarını artırdı. 2005 yılında Türkiye e-ticaret hacmi 1,4 milyar dolar civarındaydı, 2009′da bu rakam 10 milyar doları aştı. Gelişen e-ticaret imkânları alışveriş alışkanlıklarımızı da değiştirdi. Bundan 10 yıl önce, internetten sabah koşusu için spor ayakkabı, öğle yemeği için pizza, akşamki maç için LCD televizyon alabileceğimizi kaçımız hayal edebilirdik?

Akıllı telefonlar: Birbilgisayardonanımına benzer özellikler taşıyan Palm,Blackberryve Nokia N97 gibi modeller 2000′li yılların ortalarında iş dünyasında giderek yaygınlaştı. iPhone’la birlikte ise akıllı telefon kavramı bambaşka bir anlam kazandı. Artık akıllı telefon deyince hem internette gezebileceğimiz, hem GPS’te yol tarifi alabileceğimiz, hem ofis uygulamalarını açabileceğimiz, hem sinemaya bilet alabileceğimiz, hem oyun oynayabileceğimiz, hem fotoğraf çekebileceğimiz hem de aklımıza gelen veya gelmeyen birçok uygulamayı kullanabileceğimiz bir platform aklımıza geliyor. Tüm bunların üstüne telefonla konuşmak da cabası. Akıllı telefonlar sayesinde hem tüm iletişim ihtiyaçlarımızı fazlasıyla gideriyor hem de artık bilgisayarlara ihtiyaç duymadan birçok işlemimizi rahatlıkla yapabiliyoruz.

Mobil internet: Akıllı telefonların geniş kitlelerce kullanılabilmesinin en büyük etkenlerinden biri de mobil internetin giderek ucuzlaması ve daha az ücretlere daha çok veri hattı kullanabilmemiz oldu. Eğer Edge ve 3g teknolojileri bu kadar gelişmeseydi bilgisayarda yapmayı hayal bile edemeyeceğimiz işlemleri akıllı telefonlarımızda kullanmaya ekonomik gücümüz yetmezdi. 7 gün 24 saat internete bağlı olduğumuz bu yeni mobil dünyada, çevirmeli ağ ile internete ağır ağır bağlanan 56K modemlerin sesi artık tam bir geçmiş zaman nostaljisi oldu.

Tablet bilgisayarlar: İlk önce tablet PC’leri duyduk; dijital kalem yardımıyla çevrilebilir ekranına yazı yazabileceğimiz bu laptop benzeri bilgisayarlar hepimizin ilgisini çekti. Acaba artık laptopların sonu mu geldi diye düşünürken Apple’ın bu yıl içerisinde duyurduğu iPad oyunun kurallarını tümüyle değiştirdi. iPad ve benzeri tablet bilgisayarlar henüz ülkemizde çok yaygınlaşmadı ama genel eğilim yüksek artış eğiliminde.

Akıllı telefon ile laptop bilgisayar arasında bir ürün olan iPad yeni nesil iletişim araçlarının en önemli sembolü oldu. Bir zamanlar Star Trek dizisinde bir bilimkurgu fantezisi olarak ortaya çıkan PADD’ler gerçek olup hızla günlük yaşamımızdaki yerini aldı. iPad sınırlı sayıda ülkede piyasaya çıktıktan tam 80 gün sonra 3 milyon adetlik bir satışa ulaştı. 2011 sonu satış tahmini ise yaklaşık 15 milyon. 2014 yılında ise dünya üzerindeki tablet bilgisayar sayısının 200 milyon adede ulaşması bekleniyor. Tablet bilgisayarlar yepyeni bir ekonominin de başlangıcı anlamına geliyor. Özellikle yayıncılık açısından büyük önem taşıyor.

Samsung, Dell, HP, BlackBerry, Asus gibi sayısız üretici firmalar tablet piyasasında yerlerini almak için yepyeni modelleri piyasaya sürüyor. İçerik üreticiler geniş ve parlak ekranlı tabletlerin tüm avantajlarını kullanacak özel uygulamalar hazırlıyor. Kullanıcılar ise bu özel uygulamalar sayesinde bugüne kadar hiç alışık olmadıkları bir mobil internet deneyimini yaşıyor. Tablet bilgisayarlar ve sundukları pratik uygulamalar hayatımızda giderek daha çok yer alacaktır. Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlediği bir çağda bilimkurgu senaristlerinin işi artık çok daha zor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder